Sorgusuz sualsiz kabul edilen paradigmalar, katı düşünsel kalıplar bireyin kendi özüyle buluşmasını engelleyen perdeler oluştururlar. İnsanın kendisi olması aynı zamanda gerçek olmasıdır. Öteki türlü varoluşlar biraz eğreti ve sahte kimliklerdir. Kendisi olan birisiyle iletişim gerçek bir iletişimdir. Fikirleri kendisine aittir ya da en azından özümsenmiş fikirlerdir. Böyle bir insanın edimleri de gerçek ve dönüştürücüdür.