Turan: Peki hocam şimdi tekrar bugünlere dönersek, sizin bir de İstanbul Üniversitesi'nden ayrılışınız ve Almanya'ya gitmek zorunda kalışınız var. Ondan da birkaç cümle ile bahseder misiniz?
Sezgin: bu suali bana her zaman soruyorlar. Ben buna cevap vermeye pek yanaşmıyorum. Çünkü şikayet etmek istemiyorum.
Turan: 1960'ta askeri darbe olunca...
Sezgin: Çok çocukça bir şeydi o.. İnsan çocukların yaptığı hataları affeder. Ben de onun için çocukça diyorum. Ben o hatayı affettim. Bu bana fazla tesir etmedi.
Sefer Turan: Hocam 82 yaşındasınız. Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Fuat Sezgin: Şimdi tembelliğe başladım. Eskiden 17 saat çalışabiliyordum şimdi üç beş saat azalttık.
Siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin peygamberi ne diyor: "İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır." Bunu Müslümanlar kafi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslam dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Yani bu soruyu her Müslüman'ın kendisine sorması lazım... Nasıl ki bir tüccar, "Bugün kazancım ne oldu?" diye her gün kendisine sorarsa bizim gibi bilimle uğraşanlar, hayır yapmak isteyen insanlar da kendine her zaman "Bugün ne öğrendin bugün yeni bir hayır işledin mi?" diye sormalıdır.
Onun için Türkleri uyandırmak lazım. Türkiye hala bugün İslam medeniyetinin en güçlü ülkesidir. İslam dünyası da Türkiye'ye böyle bakıyor. Biz bu yaratıcılık konumumuzu tekrar yakalamalıyız.