Yarın gireceğim bir final sınavım için defterdeki yazıları tamamlamaya çalışıyordum. Parmaklarım biraz ağrımaya başlamıştı.
O an aklıma
Bilim Tarihi Sohbetleri kitabında okuduğum bir bölüm geldi.
"Arap yazısının karakteri, Arapçanın kolay ve hızlı yazılmasına imkân tanıyordu ve böylelikle kitaplar çok geniş bir yayılma alanı bulabiliyordu." (sf. 151)
.....
Eğer İslam dini, bilimi sadece bilim olarak, bilim aşkı olarak himaye etmemiş olsaydı ve sadece onun faydacı tarafı bakımından bilimleri tutmuş olsaydı bilimler bu kadar süratli ve bu kadar geniş şekilde
gerçekleşmezdi.
Bilim Tarihi Sohbetleri
Bilime adanmış bir ömür📚Ne tuhafki biz okullarda hiç böyle değerli insanların isimlerini duyamadık.Böyle değerli insanları tanıdıkça
Yaklaşık 1000 Yıl Önce..
Biruni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn-i Sina ile yazılı bir münakaşaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz?
“Işığın sürati ölçüsüz müdür yani lamütenahi midir, yoksa ölçülebilir mi?” Ne kadar müthiş bir şey değil mi?