Sefer Turan; (d. 1962 Afşin, Kahramanmaraş, Türkiye), Gazeteci, yazar, Başbakanlık başmüşaviri.rnrnTürkiyedeki sayılı Ortadoğu uzmanı isimlerden biridir. Kanal 7de dış haberler müdürlüğü yapmıştır. Ayrıca Ülke TVde Doğu-Batı adlı programı hazırlayıp sunmuştur.rnrnUzun yıllar sahada çalışmış; Irak, Afganistan gibi ülkelerde yaşanan savaşları yerinden izlemiştir. En çok Filistin üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çekmektedir. Filistin-İsrail, Lübnan-İsrail çatışmalarını ve İkinci İntifadayı bölgede takip etmiştir.rnrnTuran, El Cezire, BBC Arapça, Russia Al Youm gibi Arapça yayın yapan uluslararası kanalların Türkiyeye ilişkin açık oturumlarına siyasi yorumcu olarak katılmıştırrnrnKanal 7den TRTye transfer olan Turan, Türkiyeden Arap ülkelerine Arapça yayın yapan TRT et Turkiyyenin genel yayın koordinatörü görevine getirilmiştir. Önde gelen Arap yazarlardan Fehmi Huveydi, Mısırın başkenti Kahirede eğitim gören Turanın çok iyi Arapça bildiğini söylemektedir. Sefer Turan, Nisan 2011 tarihinden beri Başbakanlık Başmüşaviri olarak görev yapmaktadır.rnrnEvli ve 3 çocuk babasıdır.
Fuat Sezgin Hoca, “Eğer geçmişi adam gibi öğrenirsek,” diyor ve ekliyor “Belki bir miktar aşağılık kompleksinden ve boş ve böbürlenmelerden kurtuluruz.”
Rotamız Alem-i İslam isimli kitabından alınarak tüm okurların yararlanabilmesi için paylaşılmıştır.]
> İbn Battuta Seyahatnamesi, Ebu Abdullah Muhammed İbn Battuta Tanci
> Endülüs'ten Kutsal Topraklara,
İslâm Bilim Tarihini Düşünmek
✾ ✾ ✾
Batı, 17 ile 18 yüzyıllardan günümüze kadar dünyaya bakış açısı ve bu bakış açısı için mücadelesi, hâkimiyet kurmak ve sahip olmak kavramları ile bütünleştiler. Her konuda/alanda kendileri dışında kalan coğrafyalara müdahale etmeye çalıştılar. Bizim konumuz olan İslâm coğrafyasında bilim, teknik,
Gerçek bir züht. Yani dünya nimetlerinden feragat edebilmek!
Evet, Sevgili Fuat Sezgin'e "Gençlere ne tavsiye edersiniz?" diye sorulduğunda verdiği bu cevap onun kaleme aldığı eserler kadar, yaşadığı hayatın da ne kadar ibret alınması gerektiğini gösteriyor aslında.
Öncelikle biraz Fuat Sezgin'den bahsetmek istiyorum. Kendisi 1924'te
Bu kitap Fuat Sezgin gibi hayatını bilimler tarihine adamış birisiyle tanışmamı sağladı. Fuat Sezgin sayesinde bilimin tüm medeniyetlerin ortak mirası olduğunu anladım. Fakat müslümanların bilime katkısının da küçümsenmeyecek derecede fazla olduğunu, aslında bugün ki birçok buluşun ya müslüman bilim insanları sayesinde geliştiğini ya da bizzat onların icadı olduğunu çeşitli örneklerle öğrenmiş oldum. (Üstelik bunları gün yüzüne çıkaran birçok araştırmacı müslüman değil. En önemli amaçları bilimler tarihine ışık tutmak olan alanında uzman kişiler.)
Sonuç olarak kitabı okuduktan sonra edindiğim en önemli fikir, Fuat Sezgin'in söylediği gibi bir müslüman olarak Batı karşısındaki aşağılık duygusundan kurtulabilmemiz için daha çok çalışıp, okuyup, geleceğimize yön verecek olan geçmişimizi öğrenmemiz lazım. Ayrıca dinimizi gerilememize sebep olarak görmeyip, Peygamberimizin "İki günü birbirine denk olan zarardadır." sözünü ilke edinirsek dinimizi anlarsak geçmişte bulunduğumuz konuma yeniden gelebilmemiz mümkün. Çünkü islam bilimin gerileme sebebi değil ilerleme sebebidir. Daha önce elde ettiğimiz birçok başarı, İslam'ın bu başarılardaki payı ve bilimler tarihindeki yeri bunun kanıtıdır. Yahudi bir profesör olan Franz Rosenthal'in 1980 yılında yazdığı kitabındaki: "Eğer İslam dini, bilimi sadece bilim olarak, bilim aşkı olarak himaye etmeseydi bilimler bu kadar süratli ve bu kadar geniş şekilde gerçekleşemezdi." sözü İslamın bilimin gelişmesindeki rolüne yalnızca bir örnektir.