Semir Aslanyürek

Semir AslanyürekSenaryo Kuramı yazarı
Yazar
Çevirmen
7.8/10
16 Kişi
77
Okunma
5
Beğeni
2.067
Görüntülenme

Semir Aslanyürek Sözleri ve Alıntıları

Semir Aslanyürek sözleri ve alıntılarını, Semir Aslanyürek kitap alıntılarını, Semir Aslanyürek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu yüzdendir ki müzikte ses, resimde renk, dramda karakter nasıl temel yapıtaşı durumunda oluyorsa, zaman da sinema sanatının temel yapıtaşı durumundadır." ... "Sonuç itibariyle ritim, film parçacıklarının metrik bir sıralaması asla değildir. Ritim, kadrların içinde var olan zamanın geriliminden oluşur. ... "Montaj demek, zamandan heykel yontmak demektir. İşte sinemada görsel imaj dediğimiz olgu budur."
Meyerhold ,"Daha mükemmel olanı için ihlal edilmeyecek hiçbir kural yoktur," sözlerini eklemiştir.Bu nedenle söz konusu kuralları değişmez birer kanun mertebesine yükseltmemek gerekir.Fakat dikkat edilirse ,Meyerhold 'un daha mükemmel kurallar için ,kuralların ihlal edilebileceğini savunduğunu görüyoruz.Bu da kuralları çok iyi bilmek ve ihlal etmekten ziyade onları geliştirmek anlamına gelir.
Sayfa 80
Reklam
"Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
Tarkovski de dinden bahsettiğinde, "Ve tanrı Adem'i cennetten kovduğunda, bundan sonra ekmeğini alnının terine banarak yiyeceksin!" şeklinde Mukaddes Kitap'tan bir alıntıyla sözlerine başlar. Benim kanaatimce, Tarkovski'nin dindarlığı daha çok insanın alın teriyle ve vicdanıyla ilgilidir. Din bundan ibaretse dindar olmanın bence hiçbir sakıncası yoktur!
Avrupalı kendi dilini konuşurken her cümlesine Türkçe bir sözcük sokuşturup 'r' sesi acayip çıksın diye dilini kıvrmıyor. Avrupalı kendi kültüründen,kendi geleneklerinden utanmıyor.Seni taklit etmiyor veya seni papağan gibi taklit etmeyi bir 'gelişmişlik' ,bir 'çağdaşlık' saymıyor. Avrupalı okuyor,araştırıyor,buluyor,keşif yapıyor.Avrupalı düşünüyor! Ve ancak DÜŞÜNDÜĞÜ İÇİN VAR OLDUĞUNU kabul ediyor!...
Filmde duygusallığın sağlanması ancak mantıksal ardışıklığın bozulması yoluyla mümkün olabilir.
Sayfa 23 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
Trajik çelişkiler ağır ızdıraplara ve çoğunlukla trajik yapıt kahramanlarının ölümüne yol açar.Fakat bu ızdıraplar ,insanlarin yüreğinde sadece matem yaratmakla kalmaz ,aynı zamanda aşağılık olaylara karşı insanda nefret duygularının uyanmasına yol açan ,insan irade ve cesaretini sağlamlaştıran ,duygu ve bilinci arındırıcı bir etki yaratan katharsis (arınma) denilen estetik bir heyecan doğurur.Trajik yapının paradoksalligi ,insanda doğurduğu arınma etkisinde yatmaktadır.
Sayfa 22
Yaratıcı düşüncenin doğuşu ve biçimlenmesi sürecinin ,koşullu olarak üç safhada meydana geldiğini düşünebiliriz. Birinci safha 'sarsılma'(aşırı heyecan),ikinci safha 'tasavvur etme' ,üçüncü safha ise 'canlandırma' safhasıdır.
Sayfa 64 - undefined
Kısacası ,yaşamın somut gerçekliği dramaturjinin zirvesini oluşturur.Çünkü yaşamda kusursuz bir denge ve şaşmaz bir ölçü vardır.Yaşamda nedensiz ve zamansız hiçbir şey olamaz.Bütüne ait olmayan en ufak bir ayrıntı veya ayrıntıya ait olmayan herhangi bir bütün yoktur. ... O halde sinema dramaturjisi ,yaşamın diyalektiğinin anlamlandırılması ,yeniden yapılanması ve sinematografa özgü bir yolla dile getirilmesinin bir yöntemidir.Sinema dramaturjisi felsefi bir genellestirmedir ,değişik sanatsal ve estetik kategorileri biraraya getiren bileşendir.
Sayfa 40
Reklam
Konu çoğunlukla ,senaryo yazarının tutumunu içerdiği gibi ,yoruma açık bir tavır sergilemelidir.İzleyicinin (veya okuyucunun) hayal gücünü uyandirmalı ve mutlaka sosyal bir önem taşımalıdır.
Sayfa 88
Buna göre,bir senaryonun veya herhangi bir sanat yapıtının bütününden herhangi bir parçayı çıkardığımızda bir eksiklik hissedilemiyorsa ,işte o zaman söz konusu sanat yapıtının dramaturjisinin zayıf veya sağlam olmadığından söz edebiliriz.Ama sadece bu değil.Senaryonun ayrı elementlerinin kuvvetli iç bağlarla birbiriyle bağlı olması yahut birbirini doğurması ,sahnesel eylemin nedensiz kesintiye uğramasi ,ana konudan uzaklaşmak ,senaryonun sanatsal düşüncesinin zayıflığı ,yan olaylarin filmin ana olayını bastırması ve bağlamın kaybolması ,filmsel olayda diyalektik gelişme yerine sırf mekanik bir hareketin tercih edilmesi olması, vs...gibi faktörler ,sinema dramturjisini zayıflatan faktörlerin başında gelir.
Sayfa 39
Bu adam zayıf olduğu ve korktuğu için acı çekiyor. Ayrıca, bir o kadar da savunmasız ve bu hayatı taşımakta zorlanıyor. Hayat karşısında devamlı surette yüzünü elleriyle kapatıyor. Çünkü kendisi çok temiz ve bir o kadar da samimi bir insan... Her zaman kendi kendisiyle barışık, çok doğal ve çok samimi davranıyor ama bu özelliklerinden dolayı acı duyuyor. Fakat hayatta kendisini ve karısına duyduğu sevgiyi korumak için birtakım önlemler alması gereken süreçte bir bedel ödüyor ve bu önlemler sonucunda adam bir alçağa dönüşüyor. Böylece iyi olma niteliklerini kaybediyor. Ve sizin de fark ettiğiniz gibi, bu değişiminden hemen sonra birden herkesin ihtiyaç duyduğu biri hâline geliyor. Karısı ona ihtiyaç duymaya başlıyor, onu terk edemiyor. Bir zamanlar karısı ağlayıp şöyle sızlanıyor: "Ne biçim bir insansın böyle? Hep 'beni bağışla, beni bağışla'. İşte, yüzüne tokat attım, sen yine 'beni bağışla' diyorsun." Ama geçirdiği değişimden sonra adamın bu sefer kendisi karısını tokatlıyor ve "Defol git, " diye bağırıyor. Buna rağmen karısı peşinden gitmeye devam ediyor. Bakın, Bergman'ın iyiliğin ebediyen pasif, kötülüğün de ebediyen aktif olduğu sorununu nasıl ele aldığına dikkat edin.
Sayfa 50 - Agora KitaplığıKitabı okudu
İnsan dünyada her şeyi öğrenebilir belki, ama insanın öğrenemeyeceği tek şey düşünmektir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Yeri gelmişken söyleyelim, filmin yönetmeni (Bresson) bildiğim kadarıyla, bu kadar çok tekrar çeken ikinci yönetmendir. Charlie Chaplin her plan için kırk tekrar çeken bir yönetmendir. Bresson aynı şekilde her plan için kırk tekrar çekmiştir. Öyle ki, oyuncunun tonlamasında en ufak bir yanlışlık, kamera hareketinde en ufak bir hata, onun tatmin olmaması için bir sebeptir. Özellikle de bir yakın plan çekiliyorsa o zaman daha titiz davranmaktadır. Yakın plan çekimlerinde santimetreler bile sorun teşkil edebilmektedir. Bresson kendi sanatsal düşüncesi ile icra edilen arasında tamamen hassas ve karşılıklı bir uygunluk ortaya çıkana kadar her planı defalarca tekrar etmekten çekinmiyordu.
Sayfa 82 - Agora KitaplığıKitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.