Ne yazık ki, Sovyet vatandaşlarının çoğunda bir yabancı kompleksi vardı. Bilimcisinden en vasıfsız işçiye, en büyük sanatçıdan en basitine kadar herkes için bu böyleydi. Kendilerini her anlamda mahrum görüyorlardı. Oysa mahrumiyetin ne olduğunu ancak Sovyetler Birliği yıkıldığında ve insanların çöp karıştırarak yiyecek bir şeyler aradıklan günlerde anlayacaklardı.