10 yıl süren muhtarlığının ardından bağ evine çekilen, eski günlerin hasreti ile ömrünü sürdüren Emin Ağa'nın hikayesi bu. Bir yandan torunu Selim ile ilgileniyor, bir yandan bağ evinde ekip biçtikleriyle meşgul oluyor. İnsanlardan uzaklaşmış olmanın huzuru bir yana, birkaç tane eski dost, hoş sohbet insan ile vakit geçirmek de onu sevindiriyor. Temiz, dürüst, ahlaklı ve akıllı bir adam olan Emin Ağa'yı bozulan ve değişen, aslını unutan insanlar ürkütüyor. Elinden geldiği kadar torununun eğitimi ile ilgileniyor ve ona çok güzel bir örnek olmak için çabalıyor. Bazı günler seccadesinin üzerinde, bazı geceler ise yorganının altında ömür muhasebesi ile meşgul oluyor. Doğayı, hayvanları, bitkileri bir tefekkür aracı olarak görüp Rabbini zikrediyor. Sessiz sakin bir ömür tüketiyor Emin Ağa ve bizlere de çeşitli nasihatlerde bulunuyor. Tavsiye ediyorum.