Servet Saygınoğlu yazarının yeni çıkan kitapları, basım tarihine göre yayınlananlar
Hakkında
Ayı günü önemli değil ama yine de söyleyeyim. 01.09.1987 yılında dünyaya gelmişim. Tabii gerçek tarih 27.06 dır, annem söyledi. Dünyaya geldiğimi görmedim, bu yüzden –mişli geçmiş zaman olarak anlatıyorum. Gelmişim gelmesine de “gelmez olaydım” dediğim uzun yıllar oldu ve son birkaç yıldır “iyi ki gelmişim, iyi ki varım” deyip basıyorum kendimi bağrıma…
Şu ana kadar ki yaşamıma “güzel bir yaşamdı” diyorum, sen de kendi yaşamın adına benim yaşadıklarımdan ders çıkar. Ağrı’da, Sıtkıye Mahallesinin çıkmaz sokaklarının birinde dünyaya gelmişim. Güzel bir yaşamdı benimkisi. Daha üç yaşımdayken babam camilere cumalara götürürmüş beni. Ki çoğu insandan farklı bir özelliğim varmış. Henüz 6 aylıkken konuşmaya başlamışım. Vay be, ben neymişim böyle. Okula başlayana kadarki hayatımı pek hatırlamıyorum gibi. Hatırladığım bir şey var; babamın bozuk para dolu ceketi ile eğilip cebindeki (eski para ile) 50 lira 100 liraları almama izin vermesi ve kirli çoraplarla eve gelmemden dolayı ablalarımın süpürge ve terliklerle beni kovalaması.
Ortaokul son sınıfta sanayi hayatım başladı. O zaman bir demir doğrama yapan bir işte çıraklık yapmaya başladım. İki tane ustam vardı, etim de kemiğimde onların olacak şekilde emanet edilmiştim onlara. Üç öğün dayak yerdim. Anahtarların içinde kalan yağları yüzüme sürürlerdi. Sonrasında meslek lisesinde metal işleri bölümüne kayıt yaptırdım. Üniversite sınavında iki kez şansımı denedim, yaver gitmedi. İlk sınav okul bittiğinde katıldığım sınavdı ve çalışmamıştım, ikinci sınava ise biraz fazla hazırlandığımdan dolayı sınav heyecanı sayesinde bildiğim ne varsa unutmuştum. O günden sonra İstanbul yolculuğu göründü ve yıllardır İstanbul’da çalışıyorum.
İlk geldiğim zamanlar ağabeylerimden biri ve kuzenimle beraber kaldım. Sonrasında ikisi de geri dönünce yalnız kalmaya karar verdim. Arkadaşlar edinmiştim ve beraber yaşıyorduk. Lise bittikten sonra daha çok kitapları sevmeye başladım. “Günbatımı Sokağı” adlı deneme’mde bu durumlarıma ayrıntılı olarak yer verdim. Birçok iş denedim, oto yıkama, tezgâhtarlık, pazarlama, seyyar satıcılık gibi birçok iş deneme sonrasında kürkçü dükkânı olan kaynakçılık mesleğimde kendimi geliştirmeye devam ettim. Okulu bitirdiğimde üç çeşit kaynak öğrenmiş bir şekilde çıktım. Şimdi ise yedi ayrı kaynak alanında ustalığım olmuş oldu.
Her şey zıddı ile bütünleşir. İyi kadın öküz erkeğin peşinde; iyi adam ise şımarık kadının peşinde ömrünü heba eder. İki kötü ya da iki iyi arasında "aşk" olmaz, arkadaş veya dostluk olur.
Erkeğin karakteri varlıkta, kadının karakteri yoklukta belli olurmuş. Kocası iflas ettiği için terk eden kadın ile zengin olduğu anda karısını boşayan erkeğin karaktersizliği ölümüne kapışır.
Kendini bulacağın bir kitap tek kelimeyle mükemmel herkesin okuyabileceği ve eminim ki çok sevecegi bir kitap olacaktır. Insan kendini o sözlerde o kelimelerde buluyor, bianda düşünüyosun geçmişini şimdini ve geleceğini
Sana GüvenmiştimServet Saygınoğlu · Olimpos Yayınları · 2018167 okunma
Klasik bence bir aşk hikayesi ama yine tabi bazı sözleri kendini bulduğun yer. Yine de akıcı her nekadar sevip kavusamasalarda ama çok etkileyici mi deseniz hayir değil....
Tam bir başucu kitabı, mutlaka herkesin elinin altında olması gereken kitaplardan biri, ben severek okudum. İçinde birbirinden güzel özlü söz de mevcut, üstelik yaşanmışlıklar da cabası, okuyunca, sayfaları çevirdikçe, "evet aynısını yaşadım gerçekten" diyorsunuz. İlk kitabı bizim tanışmamız lazım kitabını da mutlaka edinip okuyacağım... Kitabı okuyup bitirdiğinizde yüzünüzde hoşça bir tebessüm kalıyor. Mutlaka okumalısınız, şiddetle tavsiye ederim, sanırım en çok alıntı bu kitaptan yazdım, neredeyse her cümlesi çok iyi ama...