Fuhşun ve Sapık ilişkilerin en fazla olduğu toplumlar genelde İslam ve Burjuva toplumlarıdır. Tüm Burjuvazi ve İslamcı ''Ama siz komünistler kadınların ortaklaşalığını getireceksiniz'' diye bağırır koro halinde. Burjuva ve İslamcı, karısını salt bir üretim aracı olarak görür. Üretim araçlarının ortaklaşa kullanılacağını duyunca doğal olarak, kadınların da herkes için ortak olma yazgısından kaçamayacağı sonucuna varır. Bu tepki kendi içinde beslediği ahlaksızlığını kaybetme tepkisidir. Aslında hem İslamcı ve hem de Burjuva ahlaksızlıklarını ve vicdansızlıklarını sosyalist bir sistemde yaşama olanağı bulamamaktadır. Burjuvada olan ortak kullanım fahişeliği ve İslamcıda olan ortak kullanım cariyeleri bir kenara bırakacak olursak, Burjuvazi ve İslamcı emrindeki çalışanların karıları ve kızlarını ayartmak dışında, birbirlerinin karılarını ayartmaktan büyük zevk alırlar. Burjuva ve İslamcı için yaş sınırı da çok önemli değildir. Çünkü kendi ahlak anlayışlarında pedofili tanrısal boyutta meşrulaştırılmıştır. Buna bir örnek vermek gerekirse: Sosyalist devrimden önce Çarlık Rusya'da ki Müslüman bölgelerde, Muhammed'in Ayşe ile olan evliliği örnek teşkil etmiş ve kız çocukları, daha dört-beş yaşında, genellikle dedeleri yaşındaki erkeklere başlık parası karşılığında satılmakta, sekiz-dokuz yaşına vardıklarında ise kocaları tarafından cinsel ilişkiye zorlanmaktadır. Çoğu çocuk ilişki sırasında sakat kalmakta ya da doğum sırasında yaşamını yitirmektedir. Kocanın karısı üzerindeki yetkisi sınır tanımaz: Sadakatsizlik gerekçesiyle onu öldürebilir, aç bırakabilir, evden kovabilir, işkence yapabilir. Koca öldüğünde karısı, kocasının onu kendisine ayırma ya da satma özgürlüğüne sahip en yaşlı erkek akrabasına devrolunmaktadır.
Sosyalist devrim ile beraber tüm Rusya kadınlarının yüzyıllar boyu kendilerine dayatılan dinsel, geleneksel ve yasal sınırlamalar, cinsiyetler arası eşitsizliği düzenleyen tüm yasa ve uygulamalar sonsuza dek ortadan kaldırıldı. Bundan böyle kadınlar yaşamın tüm alanlarında (eğitim, iktisat, kültür, siyaset, …) erkeklerle eşit hak ve sorumluluklara sahip olacaktı. Evlilik ise: ''Tümüyle özel'', her türlü maddi kaygıdan bağışık, tek ölçüt ''karşılıklı sevgi'' olan özgür bir ilişki.
Sosyalist sistem ile beraber bütün ahlaki ve vicdani değeri olmayan haklarını kaybeden Müslümanlar, çeşitli yalanlarla sosyalist sistemin daima karşısında olmuşlardır.
Özellikle kadınlar ve herkese iyi okumalar.