Futbolu sadece galibiyet, mağlubiyet, beraberlik olarak değerlendiren kişilere durumun aslında bu kadar basit olmadığını gösteriyor Simon Kuper. Futbolla ilgilenmenin basit bir şeymiş gibi gösterilmesi durumunu kabul etmemekle birlikte, kitabı okuyan kişilerin bu gerçeği görebileceklerinide düşünüyorum. Nijerya'da yaşanan iç savaşta, Brezilya'nın Siyah İncisi Pele'yi izleyebilmek için taraflar arasında iki günlük ateşkes ilan edilmesini sağlayan bir oyun basit olabilir mi? Kesinlikle olmayacağı kanaatindeyim. İsviçre'nin zengin caddelerinde futbol oynayan bir çocukla, Nijerya'nın kumlu sokaklarında futbol oynayan çocuğun bu oyundan aynı hazzı alması bile gösteriyor futbolun ne kadar değerli olduğunu.
9 ay boyunca gezilen 22 ülkede edinilen izlenimlerin futbol-siyaset, futbol-mafya, futbol-para eksenli işlendiği bu kitap futbola bakış açınızı değiştirebilir.
Simon Kuper'in bir dönem Almanya-Hollanda arasında yaşanan gerilimden tutun, mezhep çatışması nedeniyle sadece derbi olmaktan çıkıp daha önemli bir olay haline gelmiş Celtic-Glasgow Rangers maçlarına, oradan Berlin Duvarı nedeniyle Hertha Berlin'e hasret kalan taraftarların hikayelerine kadar daha birçok ilginç olay anlatıyor. Futbol severlere gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir kitap.
Fatih Terim'in de dediği gibi ;
"Futbol matematiktir. Futbol istatistiktir. Futbol ekonomidir. Futbol mühendisliktir. Futbol tıptır. Futbol işletmedir. Futbol sanattır. Futbol daimi öğrenciliktir. Futbol kiminin emeği, kiminin ekmeği, kiminin eğlencesidir."