Bizanslı, büyük ölçüde ticarî kabiliyeti hâiz, dünyevî saadetten, şan ve şereften hoşlanan pratik bir insandı; fakat aynı zamanda keşişâne bir dünya görüşü açısından hayata sırtını dönmeye de hazırdı. İmparatorluğun ilâhi görevine, imparatorun tanrısal otoritesine inanıyor; aynı zamanda hoşlanmadığı her iktidara karşı çabucak harekete geçen bir ferdiyetçi, endividüalist olmaya da devam ediyordu.
Sayfa 41