Osmanlıca, Türkçenin doğal gelişme sonucu biçimlenmiş bir aşaması değil, imparatorluk düzeni içinde saray ve çevresinde oluşan yüksek sınıfın, üç dilin söz varlığından ve gramer kurallarından yararlanarak meydana getirdiği melez ve yapma bir dil, daha doğrusu bir 'jargon'dur.