Şükrü Mehmet Sekban

Şükrü Mehmet SekbanKürt Sorunu yazarı
Yazar
5.0/10
3 Kişi
24
Okunma
0
Beğeni
1.198
Görüntülenme

Hakkında

Mehmet Şükrü Sekban (d. 1881 Ergani - ö. 1960), Kürt doktor ve siyasetçi. 1881'de Diyarbakır'ın Ergani'de doğmuştur. İlk öğrenimini Maden ve Kızılkilise'de orta öğrenimini Diyarbakır’da tamamlandıktan sonra İstanbul'a getmiştir. Çengelköy Lisesi'de okuduktan sonraAskeri Tıbbiye'ye kaydolmuştur. 1903'te yüzbaşı rütbesiyle Askeri Tıbbiye’den mezun olmuştur. Bağdat 1923′te Lozan Antlaşması imzalanınca Bağdat'a geçmiştir. Türkiye'nin Naifa Vekili ve Diyarbakır milletvekili Feyzi Pirinççioğlu'yi eleştirmiştir. La Question Kurde 1939'da Bağdat’tan Türkiye’ye dönmüş ve 1946′da Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi’nin kurucu üyelerinden olmuştur. “La Question Kurde”’ Kitabını Neden Yazdı? Dr. Sekban Hakkındaki en büyük tartışma, hiç kuşkusuz 1933 yılında Paris’te Fransızca olarak basılan “La Question Kurde” (Kürt Meselesi) isimli kitabı üzerinden yürütülüyor. Bu kitabında Sekban, Kürtler’in aslında Türk olduğunu söyler. Kitabın, zamanın hükümeti tarafından ve hatta günümüzde bile propaganda aracı olarak kullanıldığını görüyoruz. Ancak Sekban, yıllar sonra Musa Anter’e anlattığına göre böyle bir şeyi tasavvur dahi etmemiştir. Kendi deyimiyle “sahte ve uyduruk” olan kitabını yazmasının nedeni şudur: “1925’te Kürdistan sahipsiz kalmış, her türlü zulüm ve soykırıma tabi tutuluyordu. Ne Avrupa’dan ne de İslam aleminden en ufak himaye ve protesto gelmiyordu. Tüm inisiyatif Ankara’nın faşist hükümetine kalmıştı. Biz de dışarıdan bir şey yapamıyorduk. Aslına bakarsanız Türklerin isyan bildiği hareketler Atatürk’le yapılan antlaşmaların yerine getirilmemesine bir reaksiyondu. Çünkü Kürtler, gaddar İttihat Terakki Partisi ve padişahlardan, Cumhuriyet kurulduğunda çok insani davranışlar bekliyordu. Fakat baktılar ki Cumhuriyet idaresi Kürtlere daha ağır baskılar getirdi. İşte ben Nuri Sait Paşa’yı İstanbul’dan tanıdığım için kendisinin Kral I. Faysal döneminde Irak’ta kurduğu hükümette sağlık bakanı oldum. Herhalde üzüntüden olacak ki, verem başlangıcı bir zafiyet geldi. Almanya’ya tedaviye gittim. Alman gazeteleri her gün Türkiye’deki vahşi olayları yazıyorlardı. Bu üzüntüler içinde şöyle düşündüm: Ankara’nın cahil ricali bütün dünya Türk diyor, bari bende ‘Kürtler Türk’tür’ diyeyim de belki Kürtlerin üzerindeki bu zulümler hafifler. İşte bu sahte ve uyduruk kitabımı bu fikirle hastanede bana gelen kağıt peçeteler üzerine yazdım. Hastaneden çıktıktan sonra Paris Sorbon Üniversitesi’nin matbaasında da bastırdım. Ama arkadaşlarım çok üzüldüler. Dönüşte Şam’da Celadet Bedirhan’la birlikte yemek yiyorduk. Bize tanımadığım bir Arap yemeği geldi. Celadet Bey’e ‘Bu nedir’ diye sordum. Dedi ki “Doktor, patlıcandır ama sen kabak diyebilirsin!…” Anladık ki Celadet Bey benim kitabımı kastediyor. Sonra daha basit tenkitler de ileri sürüldü. Güya ben İstanbullu Çerkez karımın etkisinde kalmışım. Karımın İstanbul hasreti yüzünden kitabı yazmışım ve gayem Atatürk’ün affına uğramakmış… Halbuki yemin ediyorum böyle bir şey yoktu.” (Musa Anter / Hatıralar 1. cilt)
Tam adı:
Mehmet Şükrü Sekban
Unvan:
Kürt Tıp Doktoru, Siyasetçi, Yazar
Doğum:
Ergani, Diyarbakır, 1881
Ölüm:
1960

Okurlar

24 okur okudu.
1 okur okuyor.
8 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şükrü Mehmet Sekban
Kürtlerin İranî kavimlerden sayılması ırkî olmaktan ziyade dil ve tarih mütalarına dayanmaktadır bununla beraber Kürtlerin merkezi sahaya yerleşmelerinden evvel burada isimleri kendilerininkine benzeyen (Kardu) fakat başka menşeli bir kavim yaşamış olduğunu ve bunların sonradan İran menşeli Kürtler ile karışmış bulunduğunu ileri sürmekle mümkündür diyen V.Minorsky de aşağı yukarı aynı görüşün etkisindedir.Bu da daha çok "Kürtlerin eski Kardu diyarında yerleşmiş"olmalarından ileri geldiği kanaatindeyiz.Oysa Kürtler'in eski KARDU diyarında oturmaları onların karluklardan geldiklerini göstermeyeceği gibi karduklarını aynı yerlere devamlı kaldıklarında kim ispat edebilirdi?
Sayfa 74 - Şükrü Mehmet Sekban
A.Başmakof da Kürtlerin "Ön-Asya'ya geldiği zaman dilinin Kürtçe olmaması ve Kürtçenin ona, kendisini boyunduruk altına alan İranî unsurlarla temasa geçmesi sonucunda kabul ettirilmiş olması mümkündür."demesi bir gerçeğin daha yabancı bir yazar tarafından bölücülerin yüzüne çarptırılmsıdır. Buradaki; Kürtlerin ön Asya'ya geldiği zaman ,dilinin Kürtçe olmaması sözlerinin işaret ettiği gerçek,Kürtlerin İran'ın doğusundan yani Orta Asya'dan ön Asya'ya geldiklerini ve eski dillerini yani asıl ana dillerini Kürtçe değil başka bir dil olduğudur
Sayfa 111
Reklam
Necmettin Eyyûb'ün altı oğlundan üçünün adları türkçedir ve şöyledir:Buri:Orta Asya Türkçesinde kurt manasına gelen Böri olması muhtemeldir. Selahattin'in eniştesinin ismi de Muzaffer Ud-in Gökbörü idi.Gökbörü bozkurt'un diğer ismidir yine Selahattin'in bir yeğenini de Karakuş adını taşıyordu görüldüğü gibi bütün bunlar Kürt boyuna mensup olan Eyyubilerin Türklüğünü ve Türkçe kullandıklarını gösteren belgelerdir ayrıca o devirde yazılan eserlerde de eyyubilerin Türk soyundan oldukları gösterilmiştir. Sultan selahattin'in ordusu Kürt,Türkmen,Arap, Acemlerden müteşekkildi.Sarayında Türkçe konuşulduğu gibi kendisi de TÜRKÇE konuşurdu.
Sayfa 155
Kürt ile Türk Aynı Irktandır
Kürtlerde Türklerle aynı ırktan olduklarına göre birleşmekle yeni Türk milletini teşkil edeceklerdir;bu milletin canlı ruhu, bundan böyle sadece bir ideal için çarpan kalplere Ateş ve canlılık verecektir.Hiçbir kuvvet kardeş çocukları olan bu iki halkın birleşmesini ve kaynaşmasını engellemeyecektir. üstelik din birliğinin de yardımıyla örf adetlerin meczedilmesi,birbirleri arasındaki iktisadı tenasüd,idari ve adli müesseselerinin aynı oluşu onları bir kalıpta öylesine şekillendirmiştir ki bazen birini diğerinden ayırdetmek güç olur. Hakikatte;Türk ,Kürt birer isimden başka bir şey ifade etmezler;bizim aile adımız Turanî'dir
Sayfa 38 - Şükrü Mehmet Sekban
Karduklar
Türklerle Karduk arasında önemli ırk bağları vardır;hattâ diyebiliriz ki; Karduklar,diğer ırklara nazaran kavmiyet bakımından Türkler'e daha yakın olup, TURAN (URAL-ALTAY) ırkındandırlar.
Sayfa 84
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
·
Puan vermedi
rj4jdkrj3kfhjrodn3fo3ndk3prjeorıeıo3eorok3ro ki hdjejrjeejjıejdjffjfjcjjcjcjxrj4jdkrj3kfhjrodn3fo3ndk3prjeorıeıo3eorok3ro ki hdjejrjeejjıejdjffjfjcjjcjcjxrj4jdkrj3kfhjrodn3fo3ndk3prjeorıeıo3eorok3ro ki hdjejrjeejjıejdjffjfjcjjcjcjx
Kürt Sorunu
Kürt SorunuŞükrü Mehmet Sekban · Kum Saati Yayıncılık · 199825 okunma