Pucca'dan sonra neden okuduysam zaten.. Böyle kitapların-dizüstü edebiyatı- kesinlikle benim tarzım olmadığını anladım. Ha kendi tarzında iyi mi, evet iyi eğlendirme amaçlı yazılmış sonuçta zaten bi beklenti içinde okumamak gerek ama çok gereksiz geldi bana
Aşık olmak çok ender rastlanan bir durum bence. Ben aşık olduğumu nasıl anlarım biliyor musun? Sabah uyandığım zaman aklıma ilk gelen şey onun adıysa işim bitmiş demektir...
1. kitap keyifli, tam kafa dağıtmalık bir kitaptı. Açıkçası bunu da öyle sanmıştım ama biraz sıktığını söylemeliyim. Belki de 33 yaşında evli, çocuklu bir kadın için uygun bir kitap değildir. Lise/Üniversite çağındaki kızların kendinden birşeyler bulup eğlenebileceği bir kitap.
Sadece kafa dağıtmak için alınıp okunabilir. Özellikle Lise/Üniversite çağındaki kızların kendinden birşeyler bulup eğlenebileceği bir kitap. Daha ileri yaşları pek sarmayabilir.
Derin ve Pera, birbirini tanımayan iki kadın, ortak bir arkadaşlarının düğününde "bekârlar masası"na düşerler, bu talihsizliklerini sohbetle bastırmaya çalışırken, koyu bir muhabbet başlar. Derin ve Pera'nın birbirlerine anlattıklarını, sırlarını, güldüklerini, ağladıklarını dinlerken masadaki üçüncü kişi olarak sizin de sohbete dâhil olmamanız mümkün değil. Her türlü dedikodunun döndüğü bu masaya davetlisiniz, bakalım Derin ve Pera neler anlatacak? Neler yaşayacaklar?