Taha Niyazi Karaca

Sınırları Çizen Kadın yazarı
Yazar
8.8/10
66 Kişi
280
Okunma
20
Beğeni
3.419
Görüntülenme

En Beğenilen Taha Niyazi Karaca Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Taha Niyazi Karaca sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Taha Niyazi Karaca kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnızca sömürme
Bir Osmanlı aydınının kurtuluş reçetesi olarak gördüğü merak etme duygusu ve dünyayı tanıma çabası İngiliz toplumunda fazlasıyla gelişmiş ti. Arap çöllerini gezen Gertrude Bell'e bir Arap şeyhi; "evinde rahat rahat oturmak varken, neden bütün bu zorluklara katlandığını, bu kadar zorluktan sonra eline ne geçeceğini" sorduğunda onun verdiği cevap kısa ve netti: "Yalnızca merak".
Tarihçi
Tarihin kendisi bir nehir gibi geçmişten geleceğe akmakta, geçmişte olan her bir olay günümüzü etkilemektedir.
Sayfa 16 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gece gece canınız sıkılsın
Türkiye'de eğitim, insan kişiliğini geliştirmek ve merak duygusunu uyandırmaktan ziyade memurluk mesleğinin gerekleri için yapılıyor.
Misyonerlerin Osmanlı topraklarına yayılmış binlerce okulları ve kiliseleri vardı
Ertesi gün yine ev sahiplerinin kendisine verdiği öğle ziyafetinden sonra Antakya'ya ulaşmak için yola koyuldu. İki günlük yolculuktan sonra Suriye tarafından Antakya'nın giriş kapısı sayılan muhteşem doğa güzelliği ile Harbiye'ye giriş yaptı. Gertrude kendisini büyüleyen manzarayı günlüğüne not etti: "Muazzam su kaynağı dağın kenarından fışkırıyor, Asi'ye doğru dik bir şekilde inen vadideki ağaçların altında onbir tane kuyu var. Çağıldayan sularla yeşilin buluşması cenneti hatırlatıyor"
Sayfa 108Kitabı okudu
Batıdan başka ne beklenirdi ki
İngiltere açık bir toplum olarak değişime diğer toplumlardan daha açık olmasına rağmen, kadın haklarındaki gelişme son derece yavaş ve sancılı gerçekleşti. Bir de Ingiltere'de iktidar sahibinin kadın olması ve Kraliçe'nin zaman zaman kadınların talep ettikleri hakları eleştirmesi durumu biraz ironik hale getirmektedir. Kraliçe Victoria döneminde kadınların çalışma, eğitim ve sosyal yaşantı konusundaki varlıkları çok sınırlı kalmıştır. Gelişmenin yavaş olması; kadının erkekten daha düşük biyolojik özellikte ve yalnızca doğurmak üzere yaratılmış olduğuna inanılmasının sonucudur. Kadınlar, "çocuk doğurmak için yaratıldıklarından" kendilerinden iffetli olmaları bekleniyordu. İffetli olmak da kadının erkeğe bağlı bir yaşam sürmesi, gerekirse erkeğin şiddetine maruz kalması anlamına geliyordu. Erkeklerin kadınları istedikleri zaman dövebilmeleri kanunların teminatı altına alınmıştı. Kadınların kendi adlarıyla mülk edinmeleri mümkün değildi. Seçme ve seçilme hakkı ise söz konusu edilemezdi.
Reklam
468 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.