Tek yapmam gereken bir kitap açmaktı - bir sayfadan diğerine kanayan hikayeleri görmekti. Kağıda oyulan anıları görmekti.
Katlanıp kitap sayfalarının arasına konmuş bir şekilde yaşadım hayatımı.
"Daha ilk günden anlamıştım. Sende bana farklı gelen bir şeyler vardı. Gözlerinde bir kırılganlık. Bir olmamışlık. Dünyadan kalbini nasıl gizleyeceğini hala öğrenememişsin gibi."
“Bu hayata dair hiçbir şey bana asla anlamlı gelmeyecek olsa da elimde değil,paranın üstünü alıyor ve bozuklukların hatalarımızın bedelini ödemeye yeteceğini ümit ediyorum.”
“Erkekler, kadınların kıyafetleri karşısında sürekli bir şaşkınlık yaşıyor. Kendilerine ait olmayan bir bedene dair ne çok fikirleri var böyle. Yok örtün, yok örtünme… Bu kimsenin verebileceği bir karar değil.”
"Seni seviyorum," diyor.
Bu sözcükleri ne zaman duysam bana bir şeyler yapıyor. Beni değiştiriyor. İçimde yepyeni bir şeyler inşa ediyor. Güçlükle yutkunuyorum. Ateş zihnimi sömürüyor. "Biliyor musun?" diye fısıldıyorum. "Bunu söylemenden hiç usanmıyorum."