Prof. Dr. Tanel Demirel, 1968 Fatsa doğumludur.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Demirel, University of Newcastle Upon Tynede yüksek lisans, Bilkent Üniversitesinde doktora yapmıştır. Halen Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesidir.
Adnan Menderes'in son sözleri şöyledir: " hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu arada karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum."
Sayfa 268 - iletişim yayınları, dördüncü baskı, 2021, istanbul
Demokrasi, temel sorunlar ortadan kalktığında kurulabilecek bir rejim olmaktan çok, bizatihi kendisi bir sorunlarla bir arada yaşama metodu olan bir araçtır.
Çengiler gibi tef ve zil çalarak bir ihtilal geliyor! Eğer hiçbir şey yapılmayacaksa bir ( Vaykant) uçağına atlayıp 40-50 kişilik bir kadro halinde kaçmaktan başka çare kalmamış demektir.
ABD 'nin desteğini alabilmek yada hiç değilse ABD' yi karşısına almamak iktidar mücadelesi veren bütün güçlerin en başta gelen kaygılarından biri olmuştur.
Kitap, alt başlığından da anlaşılacağı üzere 1960-1980 arası dönemi ele alıyor. Yazarın daha önce kaleme aldığı ve 1950-1960 yılları arasını incelediği Türkiye’nin Uzun On Yılı kitabının bir nevi devamı niteliğindedir. 1960-80 arasındaki dönemi 27 Mayıs sonrasındaki süreçten başlayarak ele alan yazar, 12 Mart’a giden süreci ve 12 Mart sonrasında ise 12 Eylül’e giden süreci değerlendiriyor.
Kitabın öne çıkan yanı, ele alınan döneme dair ayrıntılara da yer vermesi. Geniş bir kaynaktan taranmış olması buradan anlaşılabiliyor. Küçük nüanslara da yeterince yer vermiş. Örneğin 27 Mayıs sonrasında Hava Kurmay Albay olan Muhsin Batur ortaöğretim çağlarında özendiği valilik mesleğini, darbe sonrasındaki yönetim ve iktidar boşluğundan faydalanarak üstüne almış ve bu özlemine son vermiştir.
Hem koca yirmi yılın siyasetini okuyor, bu dönemde nelerin yaşandığını görebiliyorsunuz hem de örnek verdiğim gibi küçüklü büyüklü anılardan da haberdar olabiliyorsunuz.
Pozitivist Gelenek
Davranışsalcı gelenek de denilen ASB (Amerikan Siyaset Bilimi) yaklaşımı, pozitivist/ampirik bilim anlayışı üzerine kuruludur. Bu yaklaşım siyaset bilimi kavramının ortaya çıkışıyla da kendini göstermiştir.
19. yüzyılda “siyaset bilimi” yerine kavramın içine iktisat, sosyoloji, felsefe ve hukukun da dahil olduğu “siyasal
Kitabın giriş bölümünde AP üzerine yapılmış çalışmaların bir dökümü verilmektedir. Yazar AP üzerine yeterince düşünülmediğini ve akademik anlamda arka planın eksik bırakıldığını düşünüyor. Bunun nedenini ise AP'nin sistemli bir parti teşkilatı olarak değil, iktidar düzeyinde fırsatlar elde etmenin gerekçesiyle halkın yanında gibi gözükerek