Uzun zamandır okumak istediğim sonunda okuduğum ve iyi ki okumuşum dediğim bir kitapla geldim.
Tarık Akan; kendi kaleminden, 1981 yılında Almanya'da yaptığı bir konuşma ile ilgili atılan iftiralar sonucu yaşadığı sorguları, baskıları, tutuklanmaları, sansürleri, sıkıyönetimi ve nihayetinde beraatleri anlatıyor. Okurken her şeyi not aldım, kişileri araştırdım, tekrardan izlenecek bir sürü film çıktı Yol, Sürü, Derman, Kan, Delikan gibi..
.
Öyle diğer Yeşilçam filmlerinde oynadığı karakterlerdeki gibi rahat bir yaşamı yoktu anlayacağınız. Sadece oturup dümdüz izlediğimiz filmlerin ne şartlarda ne düşüncelerle çekildiğini bilmek ne kadar önemliymiş şimdi daha iyi anladım. Bu sorgu ve dava süreçlerinde çektiği bir filmde dalgın dalgın bakarken o davanın sonucunu düşündüğünü mesela, bilmek lazım. O yüzden elimizden geldiğince her şeyi okumak, araştırmak gerekiyor ki enine boyuna anlayalım. Kitabı da öyle bir cümleyle bitirmiş ki oturdum on beş dakika düşündüm. Sözün özü bir kere daha hayran kaldım, ne sanatçıymış!
