Tommaso Campanella, asıl adı Giovanni Domenico Campanella (5 Eylül 1568, Stilo, Napoli Krallığı – 21 Mayıs 1639, Paris), İtalyan şair, yazar ve Platoncu filozof. Ütopya yapıtı Güneş Ülkesi (Latince başlığı: Civitas Solis, İtalyanca başlığı: La Città del Sole) ile ünlüdür.
Campanella, 1568’de Stilo’da dünyaya geldi. 1583’te Dominiken tarikatına girerek Tommaso adını aldı. 1589’da Napoli’ye giderek, orada Philosophia sensibus demostrata'yı (1591; Duyularla Açıklanan Felsefe) yayımladı. Padova’da Galileo Galilei ile tanıştı; yıllar sonra yazdığı Apologia pro Galilaeo (1616; Galilei’nin Savunması) adlı eserinde Galileo’yu savunacaktı. Campanella 1593’te cinsel sapıklıkla suçlandı ve tutuklandı, ama beraat etti. 1596’da heretiklik suçlamalarına karşı kendini savundu. Tomasso Campanella Kalabriya'yı İspanyol egemenliğinden kurtarmak ve hayalindeki komünist düzeni kurabilmek için 1599 yılında bir ayaklanma planı hazırlamıştı. Bu plana Kalabriya'nın ileri gelenleri de dahil olmuştu, ancak isyan hazırlığının ihbar edilmesi üzerine geniş bir tutuklama başlatıldı ve bu kapsamda Campanella da tutuklandı. Ayaklanmanın başarısız olması durumunda isyancıları kurtarmak için Kalabriya açıklarında bir Osmanlı gemisi beklemekteydi. Aslen Kalabriyalı olan Cigaloğlu Paşa, ki Cağaloğlu ismi buradan gelir, Campananella ile sürekli irtibattaydı. Ancak ayaklanmanın henüz başlatılmadan bastırılması üzerine Cigaolğlu Paşa da yeniden Osmanlı topraklarına dönmek zorunda kaldı.
27 yılını burada geçirirken İtalyan Edebiyatının en güzel şiirlerini yazdı. Ayaklanma planının açığa çıkarılmasıyla tutuklanıp Napoli’ye götürüldü. Gördüğü işkence sonucunda ayaklanmada yer aldığını itiraf etti, ancak deli rolü yaparak ölüm cezasından kurtuldu ve ömür boyu hapse mahkûm edildi.
1626’da serbest bırakıldı. 1634’te Napoli’de İspanyollara karşı bir komplonun içinde yer aldığı belirlenince, Fransa’ya kaçtı.
Campanella, 1639’da Paris’te öldü.
Campanella, hapisteyken Güneş Ülkesi’ni yazdı. Yüzyıl önce yaşamış Thomas More gibi, Campanella da yapıtında Platon’un Politea’sını (Devlet 1942, 1946) örnek alır. Güneş Ülkesi’nin yöneticileri aydın kişilerdir. Ülkenin en yüksek yöneticisi filozof bir rahiptir. Her birey, topluma yararlı olacak şekilde bir görev üstlenir. Özel mülkiyet yasak olup, her şey ortaktır.
“ Dünyanın bütün kitapları doyuramaz kafamın açlığını. Neler neler okumadım! Ama yine de kafamın açlığından ölüyorum... Anlayışım arttıkça, bilgim eksiliyor...”
Güneş Ülkesi insanları derler ki büyük yoksulluk insanı alçaltır, onları ikiyüzlü, hırsız, yalancı hale getirir; zenginlik de insanı küstah, kibirli, cahil, duyarsız, uyuşuk ve hain yapar. Ama Güneş Ülkesi’nde halk hem zengin hem yoksuldur: Zengindir çünkü her şeyi vardır; yoksuldur
çünkü eşyayı onlara sahip olmadan kullanmaktadır.
... insanın, neyse o olmayı kabul etmek yerine, hep başka bir kişilikle görünmek uğruna kendi özünü durmadan ayakları altına alması, mutluluk değildir..."
Sevgili 1k ailesi bugün itibariyle 'Farklı Türleri Keşfet' etkinliğimiz başlamış bulunmaktadır.
* Bu iletinin altına yaptığımız okumalardan bize kalan okuma deneyimlerini, alıntı, yorum ve incelemeleri paylaşabilirsiniz.
* Etkinliğe katılmak, etkinlikle ilgili soru sormak ve katılımcı ile tür listesini takip etmek için LÜTFEN
Selam, arkadaşlar. Yine bir inceleme.:D Bu günlerde her kitaba eklerim herhalde. :)
Campanella, düşüncelerini yirmi yedi yıllık hapis hayatıyla ödemiş ama düşüncelerinden asla vazgeçmemiş bir yazar. Hapise atılmasının nedeni, yaşadığı dönemde Avrupada istediği şekilde yönetilen devletin olmamasına itirazıydı. Kitap Platon'un Devlet kitabıyla aynı amaca hizmet ediyor. Felsefe ile kurulmuş bir devletin hayalini kuran Tommaso bunu kitap olarak yazmaya karar verir. Kitapda hayal edilen ülkenin mimari yapısına kadar yazılmış. Beğendiğim kısımlar olsa da arada sıkıldığım doğrudur..:) Kitabın yarısı 2 şahsın diyalogundan oluşuyor: Ospitalario ve Cenovalı Kaptan. (Ospitalario, Kutsal topraklarda hastalanan hacılara bakmak amacıyla kurulmuş bir kuruma bağlı kimselere verilen addır.) Ospitalario soruyor kaptan cevaplıyor. Sonradan ek olarak 3 bölüm var. En sonunda dikkatimi çeken ve yazarı daha da merak etmeme sebep olan kısım: Campanella'nın çağdaşı Rossi adında bir yazar şöyle yazıyor:Campanella'ya otuz beş saat boyunca yaptıkları işkence öylesine vahşiceydi ki «kıçının bütün kan damarları kopmuş, açılan yaralardan durmadan kanlar boşalıyordu.Dişlerini sıkıp işkenceye öylesine dayandı ki, ağzından, bir filozofa yakışmayacak tek kelime bile alamadılar.» İyi okumalar. (:
Güneş ÜlkesiTommaso Campanella · Kabalcı Yayınevi · 20083,431 okunma
Eğer 3 günlük yılbaşı tatiliniz varsa ve nereye gitsem diye düşünüyorsanız Güneş ülkesi sizin için biçilmiş kaftan olabilir. Olabilir diyorum çünkü bazı ülke ve şehirlerde gerçekten yaşanmaz sadece gezmek için gidilir. Misal vereyim; İstanbul, gittim gezdim ama yaşayamam, o ne kaos öyle metrobüs sürekli dolu geliyor ve dolu olmasına rağmen şoför her durakta o kapıyı açıyor... Neyse dönelim Güneş ülkesine 3 gün kendi bütçelerinden yedirip, içirip, gezdirecek ve dahi ayaklarınızı bile yıkayacaklar. Biletiniz bu kitap, ne duruyorsunuz...
Distopyalar karanlığı, ütopyalar aydınlığı temsil eder. Fakat ne yazık ki ütopyalar asla gerçek olmayacak düşlerdir, distopyalar ise içinde yaşadığımızdır ne yazık ki. Okurken özgürlüğe alışkın bizler bu kadar müdahaleyi kaldırabilirmiyiz onu sorgulayacağız. En küçük bir örnek vermem gerekirse bir çocuğunuz oluyor ve ismi devlet veriyor, siz kayınvalideniz ya da kayınpederinizin ismini koyamıyorsunuz ya da koymamak için kavga etmiyorsunuz, düzene bak... More un ütopyası kadar sevmedim ama şans verilmesini isterim.
Yazar Campanella ile ilgili birkaç şey söylemek gerekirse yaramazmış, daha iyi bir dünya için hazırladığı ayaklanma planı suya düşünce mahkum olmuş ve hayalindekini dört duvar arasında kağıda aktarmış, özel mülkiyetin olmadığı ve herşeyin ortak olduğu Güneş ülkesi işte böyle doğmuş.
Güneş ÜlkesiTommaso Campanella · Kapra Yayıncılık · 20213,431 okunma
Canpanella , " ütopya "dan ziyade bir " distopya " yı anımsattı bana. Kitap bazı bölümlere ayrılmış metafizik, güç, sevgi ve bilgelik olarak. Bu dört başlık altında güneş ülkesini anlatıyor ve gerçekten hepsi birbirinden korkunç geldi bana . Cesur Yeni Dünya distopysını, Canpanella'nın sözde ütopyasıyla kıyaslamam bile Aldous Huxley'e çok büyük haksızlık olur. Niye böyle düşünüyoruma gelirsek. Mesela bir kaç örnek vermek isterim; "memurlar halkın isteği doğrultusunda değiştirilebilir. Ama baştaki dört yönetici kesinlikle değiştirilemez" diyor Canpanella. Bu yöneticiler sadece kendi arasında istedikleri kişiyi seçiyorlarmış. Bir başka örnek; bir kadın gebe kalmaz ise başka bir erkek ile birleştirilirmiş, tekrar gebe kalmadığı takdirde "orta malı" olurmuş. NE ! Ben bu sözde " ütopya" nın yakınına bile uğramayayım. Canpanella, tüm kötülüklerin ve haksızlığın ana sebebini, insanın bencil bir varlık olarak sadece kendini düşünmesi olduğunu ileri sürüyor. Ancak vaadin olan dünyaya baktığım da içim karardı Canpanella ! Kitap, karşı olduğum bir fikre neden karşı olduğumun farkında olmak için; karşıt fikirleri de okumam gerektiğini hatırlattı bana. Daha önce pek distopya okumamış olduğumun farkına varma mı sağladığın için teşekkürler Canpanella ! Arkadaşlar, kitabın yazıldığı dönemi de göz önünde bulundurarak bu incelemeyi yapmaya çalışıtım. Güneş ülkesi, Güneşimi hatırlattığı için de ayrı bir anlama sahip oldu benim için.