1975 yılında İstanbul'da doğdu. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi'nde Dil ve Edebiyat bölümünde tamamladı. Marmara Üniversitesi SBE'nden Reklamcılık ve Tanıtım yüksek lisansı ile Yeditepe Üniversitesi SBE'nden Pazarlama Yönetimi ve Genel İşletme bölümlerinde farklı yüksek lisans derecelerine sahip olan Batı, doktorasını da Marmara Üniversitesi SBE'nde İletişim Bilimleri anabilim dalında tamamladı.
Lousiana State Üniversitesinde pazarlama programını da tamamlamış Batı, profesyonel kariyerinde, farklı reklam ajanslarında reklam yazarlığı ve stratejist olarak görev yaptıktan sonra, Persona Eğitim Danışmanlık bünyesinde eğitim danışmanlığı ve eğitim pazarlaması faaliyetlerini sürdürdü.
Rumeli Telekom bünyesinde Webbee içerik ve pazarlama, Telsim'de marka yönetimi ve Unitel'de satış yönetimi bölümlerindeki görevlerinin ardından, ES Eğitim Danışmanlık bünyesinde Microsoft, İş-Tim Aria ve Oracle projelerinde tercüme ve lokalizasyonlar yaptı. Daha sonra, Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Batı, 2005 yılında aynı üniversitenin Reklamcılık Tasarımı ve İletişimi Bölümüne yardımcı doçent olarak atandı.
Hali hazırda ise, Gode İstanbul reklam ajansının yaratıcı yönetmeni olarak görev yapmaktadır. Profesyonel kariyerinde pek çok ulusal ve uluslararası marka için reklamlar yazan ve stratejiler geliştiren Batı, farklı üniversitelerde dersler vermiş, mesleki eğitimler gerçekleştirmiştir. Çeşitli aylık dergilerde yazıları da yayımlanan Batı'nın ulusal ve uluslararası çeşitli hakemli dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi de bulunmaktadır. Farklı TV programlarına metinler de yazan Batı, bekar olup, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Tam adı:
Prof. Dr. Uğur Batı
Unvan:
Türk Reklamcı, Marka Danışmanı, Akademisyen ve Yazar
Hepimizin yaşamlarında içi alkışlarla dolduralamayan boşluklar vardır. Bunları ne büyük rakamlarla doldurabilirsiniz ne de büyük hayranlıklarla. Muhteşem zaferler de bunun ilacı olamaz .
Birçok insan doğal olarak hayatın anlamını sorguluyor. Ben bu dünyada kişisel gelişim için var olduğumuzu düşünüyorum. Kişisel gelişim içinse bir insanın kendi kişiliğini ve diğerlerini tanıması şart görünüyor. Bu yolda dünyanın en etkili kişilik tanıma yöntemi Enneagram ve yöntemin Kalp'', Zihin ve Beden yaklaşımı bize büyük imkânlar tanıyor. Birçok diğer yaklaşımın aksine Enneagram, dinamik ve tutarlı yaklaşımıyla kişilik tanımada kilit bir noktada. Sihirli bir kitap tavsiye ederim...
Kitap, donanımlı ve mütevazı iki yazarın kaleminden çıkmış harika bir eser. İnsanın fabrika ayarlarına dair derinlemesine düşünmesine zemin hazırlayan başlıklardan oluşuyor. En çokta insan, hayat, toplum hatta tanrı konusunda farklı bakış açılarıyla sorgulatan çarpıcı bir araştırma, düşünme metni. Hayata ve kendisine farklı bir gözle bakmak isteyen herkesin okuması gereken, akıcı ve zengin bir dille yazılmış bir kitap.
Yazar kitaba tüketim sosylojisinde bahsedilen Diderot etkisiyle ilgili bir örnekle başlamış. Eski sabahlığından ayrılan bir adamın pişmanlığı ve yeni bir sabahlıkla gelen bitmek bilmez bir yeni eşya merakı başlamıştır adamda. Yeni kıyafet, yeni iş, büyük bir aile, bir tatil, büyük bir araba isteği diye uzayıp giden listede görmediğimiz bir şey vardır. Kendiliğinden oluşan bir tüketim kültürü. Tüketim ve bunun sonucunda sahip olmanın getirdiği psikoloji insana haz duygusunu tattırır. Çünkü sahip olmak insanlar için artık bir gurur gibi önemli. O arabaya sahip olamadığında tüketici kendini zavallı ve başarısız hatta dışlanmış hissedebiliyor. Günümüzde her şeyden o kadar çok ki, fazlalık çağındayız bu da daha çok al, onu da al, bunu da al, para harca, harca... insanlar düşünmüyorlar sadece alıyorlar. Düşünüyorum öyleyse varım felsefesi yerini çoktan tüketiyorum öyleyse varım mottosuna bırakmış durumda. Yazara göre insan artık ihtiyaç duyduğu için tüketmiyor, tüketmeye ihtiyaç duyuyor. Tüm meselede bu aslında. Kitabın özü de burada bence. Ve gösteriş toplumundayız artık. İnsanlar kendilerini markalar aracılığıyla ifade ediyor.