Uğur Canbolat

Psikoloji Konuşmaları yazarı
Yazar
8.0/10
44 Kişi
146
Okunma
14
Beğeni
2.533
Görüntülenme

En Beğenilen Uğur Canbolat Gönderileri

En Beğenilen Uğur Canbolat kitaplarını, en beğenilen Uğur Canbolat sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Uğur Canbolat yazarlarını, en beğenilen Uğur Canbolat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üstün zekâlı çocuklar ile vasat zekâlı çocuklar arasındaki temel farklar nelerdir? Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar fen, sosyal bilgiler, matematik, edebiyat gibi akademik bir alanda veya sanat, yaratıcılık, önderlik vasıfları yönünden yaşıtlarından ileri düzeyde performans sergilerler. Çoğu zaman ileri gelişmişlikleri ebeveynleri, çevredeki insanlar ya da öğretmenleri tarafından kolayca fark edilir. Üstün zekâlı çocuklar bebeklikten itibaren yaşıtlarına göre daha farklı gelişirler. Mesela normal çocuklara göre daha erken yürür, konuşurlar. El ve parmaklarını rahatça kullanabilirler. Normal bir çocuk ilk kelimesini yaklaşık 8 aylıkken söylerken üstün zekâlı çocuk ilk kelimesini ortalama 5,5 aylıkken söyleyebilir; 1,5 yaşına gelmeden önce de basit cümlelerle kendisini ifade edebilir. Üstün zekâlı çocukların hafızaları da çok kuvvetlidir. Pek çoğu okula başlamadan önce kendi kendilerine okumayı öğrenir. Bazı çocuklar ebeveynlerinin desteği ile okul öncesi dönemde okumayı öğrenebilir ama üstün zekâlı çocuklar bunu kendi başlarına yapabilirler.
Hiperaktif çocukların zeki oldukları yönünde yaygın bir kanaat var. Buna bakışınız nasıl? Süper zekâlı çocuklarda her zaman hiperaktivite görülür mü? Haklısınız, toplumumuzda “Hiperaktif çocuk zeki olur” gibi bir düşünce var, ama bu düşünce gerçeği yansıtmaz. Hiperaktivite; beyindeki dikkat ve davranış kontrolü ile ilgili kısımların farklı işlemesi ile meydana gelen bir rahatsızlıktır. Bu çocukların çoğu normal zekâya sahiptirler. Hem hiperaktif hem de zekâ seviyesi yüksek çocuklar da olabilir. Ayrıca hiperaktif olduğu halde zekâ sorunu yaşayan çocuklar da vardır. Dolayısıyla hiperaktivite ile zekâ arasında bir bağlantı olmadığı açıktır. Çocuklarına hiperaktivite teşhisi konan ebeveynler “Demek ki çocuğum çok zeki” diyerek bu soruna duyarsız kalmamalıdırlar.
Reklam
Çeşitli konularda farklı psikolojik danışmanların görüşleri
YALAN ÜZERİNE Yalanı yalan yapan şey nedir? -Söyleyenin inanmamasıdır. Korku ile yalanın ikiz kardeş olduğunu söyleyebilir miyiz? -Korku insanı yalana götürür. Ama asıl tehlikeli yalan, içinde korku değil, çıkar unsurunun bulunduğu yalandır.
Dinin aşırı korkuyu yani ümitsizliği küfür derecesinde saymasını nasıl anlamalıyız? Korku kaygıya dönüştüğü anda kişinin tüm hayatını, hatta inanç hayatını da olumsuz etkiler. Aşırı kaygı, örneğin ölüm kaygısı, Allah’ın rahmetinden ümit kesmenin bir göstergesidir. Bu da inanç dairesi içerisinde küfre yakın bir noktada bulunmaya işaret eder. Bizim inancımızda Allah’ın rahmetinin gazabını aştığına inanılır. Dolayısıyla ümit her zaman korkunun üstünde olmalıdır.
Zekâ türüne göre çocukların yönlendirilmesi ne kadar önemlidir? Böyle bir yönlendirme çocuğa ne kazandırır? Üstün zekâlı çocuklar bilgiye aç olurlar. Pek çok alanda yetenekleri vardır. Hem bilgi açlıklarının doyurulmasına hem de kabiliyetlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyarlar. Bu çocuklar ülkenin en önemli kaynaklarından birisidir, heba edilmemelidirler. Ülkeye faydalı birer birey olarak yetişebilmeleri için yeteneklerine göre yönlendirilmeleri önemlidir. Özel yetenekli çocuklar 3-8 yaşları arasında tespit edilmelidirler; aksi takdirde yönlendirme için geç kalınmış olur. Bu çocukların tespitinin ardından öğretmenleri onlara daha zengin bir öğretim imkânı sunmalıdırlar. Ayrıca ebeveynler çocuklarının spor, resim, müzik, tiyatro gibi alanlardaki yeteneklerini ortaya çıkarıcı faaliyetlerde bulunmaları için onlara zemin hazırlamalıdırlar.
En çok bilinen, sizin de bir uzman olarak hastalarınızda sıklıkla gördüğünüz şizofreni belirtileri nelerdir? En meşhur belirti, hastanın olmayan sesleri duymasıdır. Buna “işitsel halüsinasyonlar” adını veriyoruz. Kişi kendi hakkında yorum yapan, emir vererek kendisini yönlendirmeye çalışan bir ses duyar. Bir diğer meşhur belirtiler kümesi daha vardır: Hezeyanlar. Hasta çevresindeki insanların, hatta ailesinin kendisini yok etmek istediğini, öldürmek istediğini düşünür. Takip edildiğine, zehirleneceğine, kendisine komplo kurulduğuna inanır. Bazı şizofrenler kendilerini mehdi, peygamber, hatta Tanrı zannederler. Dünyayı kendilerinin yönettiklerini sanırlar. Özel bir dinî veya millî misyonlarının olduğunu düşünürler. Uzaylıların beyinlerine çip yerleştirdiklerine ve düşüncelerinin okunduklarına inanan hastalar da vardır.
Reklam
357 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.