Uğur Mumcu

Uğur MumcuSakıncalı Piyade yazarı
Yazar
8.6/10
2.307 Kişi
10,2bin
Okunma
1.249
Beğeni
46,6bin
Görüntülenme

Hakkında

Uğur Mumcu (d. 22 Ağustos 1942, Kırşehir - ö. 24 Ocak 1993, Ankara), Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Ailesi Annesi Nadire Hanım, babası Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey idi. Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde, Kırşehir'de, dört kardeşin üçüncüsü olarak doğdu. Eşi Şükran Güldal Mumcu (Homan) ile olan evliliğinden bir oğlu (Özgür) ve bir kızı (Özge) olmuştur. Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994'te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur. Eşi Şükran Güldal Mumcu, 23. Dönem TBMM'ye İzmir Milletvekili olarak girmiş ve halen TBMM Başkanvekilliği görevini yürütmektedir. Ağabeyi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Ceyhan Mumcu'nun Uğur Mumcu ile ilgili röportajlarının bir kısmı Kardeşim Uğur Mumcu adıyla bir kitapta toplanmıştır. Eğitim yaşamı İlk ve orta okulları Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi'nde okuyan Mumcu çok aktif bir öğrenciydi. 1961'de başladığı üniversite eğitimini avukat olmak üzere başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 1965'te tamamladı. Henüz öğrenciyken 26 Ağustos 1962'de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü'nü aldı. 1963'te fakültede öğrenci derneği başkanı seçildi. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı. Askerlik dönemi Askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek" ve "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi'nde pek çok aydınla birlikte bir yıla yakın kalan Mumcu, bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Fakat bu karar Yargıtay tarafından bozuldu ve Mumcu serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra askerliğini yedek subay olarak yapması gerektiği halde, 1972-1974 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla "sakıncalı piyade eri" olarak tamamladı. Patnos'ta, ağır koşullar altında askerliğini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi. Gazetecilik dönemi Yeni Ortam gazetesinde köşe yazarlığı yapan Uğur Mumcu, 1975'ten itibaren Cumhuriyet'te 'Gözlem' başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. Aynı zamanda Anka Ajansı'nda çalışmaktaydı. 1975'te Mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan Suçlular ve Güçlüler adlı kitabını yayınladı. Aynı yıl, Altan Öymen' le birlikte hazırladıkları, Süleyman Demirel'in yeğeniYahya Demirel'in hayali mobilya ihracatını konu edinen, Mobilya Dosyası adlı kitabı yayınlandı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. "Gözlem" başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 1977'de Sakıncalı Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçekitapları yayımlandı. Ertesi yıl, Sakıncalı Piyade adlı yapıtını Rutkay Aziz ile birlikte tiyatroya uyarladı. Oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu tam 700 kere sahneledi. 1978'de, ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı kitabı Büyüklerimiz yayımlandı. 1981'de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak için yazdığı Silah Kaçakçılığı ve Terör yayımlandı. Aynı yıl, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı öldürme girişiminden sonra Ağca üzerine inceleme ve araştırmalarını yoğunlaştırdı. Türkiye'de terör olaylarının artması nedeniyle 1979 yılında 12 Mart dönemi öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı Çıkmaz Sokak'ı yayımladı. 1982'de Ağca Dosyası, ardından Terörsüz Özgürlük adlı makale derlemesi yayımlandı. 1983 yılında Ağca ile cezaevinde röportaj yaptı. 1984 yılında Aziz Nesin öncülüğünde bir grup tarafından Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığına sunulan, ancak Kenan Evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı Aydınlar Dilekçesi'nin hazırlanmasına katıldı; 12 Eylül döneminde aydınlara yapılan işkenceyi anlatan Sakıncasız adlı oyunu yazdı; Papa-Mafya-Ağca kitabını yayımladı. 1987'de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları; 1991'de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925yayımlandı. 1991 yılında İlhan Selçuk ve yaklaşık seksen Cumhuriyet gazetesi çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesindeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de Cumhuriyet'e döndü. Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihinde "Mossad ve Barzani" isimli bir yazı yazdı. Bu yazısında Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılara değindi ve yazısını şöyle bitirdi: "Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında?" "Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?" 8 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki Ültimatom başlıklı yazısında ise yakında yayınlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazmıştı. Kardeşi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, cinayetten önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına gönderdiği açıklamada yazmıştı. Gazetecilik hayatı başarılarla dolu olan Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmeden önce polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı. Öldürülme sebebi olarak Abdullah Öcalan'ın bir müddet MİT için çalıştığını araştırması iddia edilmektedir. Suikast Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilmiştir. Suikasti; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah, PKK gibi örgütler üstlendi. Suikastin arkasında Mossad'ın ve kontrgerilla'nın olduğu da iddia edilmiştir. Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde, Mumcu'nun seri numarası silinmiş ve şu an Irak Devlet Başkanı olan Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti. Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla birebir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur'un tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtmiştir. Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu"nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993). Suikastın failleri yakalanamamıştır. Ödülleri 1962 Yunus Nadi Ödülü ("Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle) 1979 Türk Hukuk Kurumu Yılın Hukukçusu Ödülü 1979 Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın Gazetecisi Ödülü 1980 & 1987 Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme ve Gazetecilik Ödülü 1980, 1982 & 1992 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (inceleme dalında) 1983 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (röportaj ve seri röportaj dalında) 1984, 1985 & 1987 Nokta Dergisi Yılın Doruktaki Gazetecisi Ödülü 1987 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (güncel yazılar dalında) 1987 Cumhuriyet Gazetesi Örnek Gazeteci Ödülü (Rabıta Olayı dolayısıyla) 1988 Cumhuriyet Gazetesi Bülent Dikmener Haber Ödülü 1993 Nokta Dergisi Doruktakiler Basın Onur Ödülü 1993 Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü
Unvan:
Türk Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar
Doğum:
Kırşehir, 22 Ağustos 1942
Ölüm:
Ankara, 24 Ocak 1993

Okurlar

1.249 okur beğendi.
10,2bin okur okudu.
170 okur okuyor.
6,4bin okur okuyacak.
114 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sunuş Yazısından
Düşünenlerin öldürülmemesi, öldürülenlerin hiç unutulmaması dileğiyle....
Sayfa IX - um:ag Vakfı Yayınları - 69. Baskı - Ekim 2020Kitabı okudu
Önsöz Yerine... Yazısından
Gülümsemek... Bu bir insanlık belirtisidir! Aziz Nesin
Sayfa XI - um:ag Vakfı Yayınları - 69. Baskı - Ekim 2020Kitabı okudu
Reklam
"Üç kağıtçılar çoğaldı, kağıt sıkıntısının gerçek nedeni budur."
Ulusa Sesleniş
Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır derler ya, inanmayın sakın.
Sayfa 58 - Um:ag YayınlarıKitabı okudu
Kronolojik Kitap Potpurisi-2 (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi-2)
#191045458 devamı... 2023 yılının ilk günlerinde
Martıları Seven Adam
Martıları Seven Adam
‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Gülümsemek…Bu bir insanlık belirtisidir
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
Reklam
2020de de "bi rahat yok " 1000K :))
2020 de artık bir klasiğe dönüşmüş olan "Deviremedimiz Tuğlalar" etkinliği olmayacak canlar ... fekat hemen "yaşasın! Veya oh kurtulduk ! Çığlıkları atmayınız yersiniz falsolu anne terliģini ! Ona göre :))) Bu yıl 12 ay 12 yerli yazar etkinliği yapmak gibi bir niyetim var ... bilginize !!! Birlikte belirleyelim yazarlarımızı .. hadi bakalım .. No:1 Tabii ki okumayan kalmasın diye
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
geçen sene de yapmıştık bu senede en az üç kitabıyla devam :)) Dip Not "yılda üç kitabı değil ayda diyorum coşma! ! :))) No 2 .. özellikle üçlemeleriyle
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
No3. .
Kemal Tahir
Kemal Tahir
No 4 ..
Orhan Kemal
Orhan Kemal
No5. .
Ferit Edgü
Ferit Edgü
No 6 ..
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
No 7 ..
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
No8. .
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
No 9 ..
Necati Cumalı
Necati Cumalı
No 10
Kerim Korcan
Kerim Korcan
No 11
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
No 12
Mahmut Makal
Mahmut Makal
Eğer vakit kalırsa son kitabı gelenekselleştirerek "
Aziz Nesin
Aziz Nesin
" yaparız. ... Hepinize şimdiden çok teşekkürler ve bol kitaplı bir 2020 ❤

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
99 syf.
·
Puan vermedi
Sakıncasız İnceleme
Pazar, 24 Ocak 1993 öğle saatleri evde izinliyim gelen telefona kadar. Arayan ekip arkadaşım; ‘’ Hadi hazırlan seni almaya geliyorum ‘’ dedi. Ne oldu ‘’dedim? ‘’Uğur Mumcu evinin önünde öldürüldü, evine gidiyoruz’’ Daha basına tüm detaylar yansımamış , polis telsizlerinde anonslarda manşet haber. Amcamı aradım ''amca dedim biliyor musun ne
Sakıncalı Piyade
Sakıncalı PiyadeUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 20191,993 okunma
108 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir suikaste kurban giden Uğur Mumcu'dan objektif bir kalemle yazdığı bir suikast girişiminin yargılanmasını anlatan bir kitap . Bugünkü fes heveslilerinin aksine kendisi kitabı yazarken hayal dünyasına dayanarak değil kaynaklara dayanarak yazdığı bir araştırma. İzmir suikasti , sadece Atatürk’ün canına kast girişimi değil. Onun kurduğu "Cumhuriyet"e kastir .Ve her daim tarihin kara sayfalarinda yer alacak bir olay. Istiklal mahkemelerinin incelediği son davadır bu olay. Mahkeme İzmir ve Ankarada görülmüştür. Izmirdeki dava suikast girişimi davası, Ankara'daki ise Kuvayı-Milliyetci -Ittihatci hesaplaşma davası. Atatürk'ün söylemiş olduğu: “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” bu olay üzerine söylenmiştir. Bugün ölümünün üzerinden 83 yıl geçmiş olmasına rağmen onun dediği gibi Cumhuriyet hala var ve ilelebet payidar kalacaktır. Fes heveslilerine duyurulur :)) Yakin tarihin kara sayflarinda yer alan bu olayı daha iyi anlamak ve o günkü şartlarda istiklal mahkemelerinin nasıl bir is çıkardığını anlamak adına mutlaka okunması gereken bir araştırma.
Gazi Paşaya Suikast
Gazi Paşaya SuikastUğur Mumcu · UM:AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı · 2014372 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ugur Mumcu ,sagciların bize "demokrasi zaferi" diye yutturmaya çalıştırdıkları ama aslında düşünmekten korkan bir gençliğe yol açıp ve şeriat yanlılarına istediklerinden de daha uygun bir zemin hazırlamaktan başka hiç bir işe yaramayan 12 Eylül'ün olmayan adaletini kaleme almış. Kontrolsüz gücün ve basiretsizligin ülkeyi nasıl ortacaga bataklığına surukleyeceginin örneğidir 80'li yıllar . Peki bundan ne ders alındı?
12 Eylül Adaleti
12 Eylül AdaletiUğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 0348 okunma