Hani dersin, bak etme! Bak gitme! İleride çukur var, düşersin içine! Dersin de dinlemez. Gözü karadır,gider ve o çukurun içine düşer. İllâki yaşaması gerekir anlamak için. Yaşanmış, tecrübe edilmişleri göremez.
DAVUL MESELESİ
Yahu bu kadar zorlanıyorsan tutma şu orucu!
- Ne zorlanması ya! Oruç nedir, ben istesem senenin yarısını oruçlu geçiririm.
- E sabahtan beri ya çocuklara çatıyorsun ya bana.
Yine yürüyüşe çıkıyorum akşamları
Maça gidiyoruz arkadaşlarla
İşte, siyaset ekonomi politika
Yok bırakmadım sigaram var hala
Kızıyorlar bana
Çokça susuyormuşum ya
İşte; yeniden tutunma çabası hayata
Bazen deli gibi yağmurlar yağıyor şehre
Yağmurda koşmak koşmak istiyor insan
boğaza düğümlenmiş gam
Ancak böyle geçer geçer sanıyor insan
Toparlarım mutlak toparlarım
Umuyorum...
Hani sen; nasılsın diye sormuyorsun ya!
Ortalama 5-10 sayfalık keyifli öykülerden oluşuyor. Kitabı elime aldığımda bu kadar zevkle okuyacağımı düşünmüyordum açıkçası. Ama beğenerek ve sıkılmadan okudum...
Fotoğraflar ne kadar yansıtır ki gerçeği??
.
O gülümseme dolu, allı pullu resimlerde görünebiliyor mu ki yaşanılan hayatın aslı?
.
.
Peki hangisi gerçek biziz?
Şu an durduğıçumuz yer mi, yoksa geçmişte kim olduğumuz mu??
.
.
Bir Diva...
Opera sanatçısı...
Eşsiz bir ses...
Bu sanatçının eski fotoğrafları birden ortaya çıkıp o muhteşem hayatına dair gerçekleri eşelemeye başlarsa???
Bu diva dününe, 5 sene öncesine, 10 senw öncesine hatta çocukluğuna dönüp bakarsa?? .
.
Oya Baydar'ın hayran bırakan kaleminden bu eseri çok severek okudum. Farklı bir hikaye, sürükleyici, keyif, bilinmezlik ve bir o kadar da hepimize ait gerçeklerle dolu...
.
.
Bu güzel roman benim 'en sevdiklerim' listesine eklendi bile... Tavsiyemizdir efendim