Benim gençliğim sıcak çay özlemleriyle yanıp tutuşan ayazlı kış geceleri, benim gençliğim sigara paketlerine yazılan sevda sözleriydi. Köpüklü sular gibi inerdim denizlere.
Bu halk öyle bir bela seçmişti ki başına, yıllarca o beladan kurtulamayacak, evlatlarını tiranların zulmüne kurban edecekti. Tıpkı mitolojilerde tanrılara adanan çocuklar gibi...
Delikanlım!.
İyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım!.
Senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım!.
Sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha…
. . .