Yapıt, kütüphaneye soğuk rüzgarların estiği, buz gibi bir gecede kendisini Spencer kütüphanesinde bulan, henüz 8 haftalık yavru bir kedinin kurtarılmayı bekleyen çığlıklarıyla başlar.
Onu kurtaran kahramanımız Vıckı'dan başkası değildir. Kütüphane müdürü olan kahramanımız Dewey adını verdiği kediye hayatının son anına kadar kütüphanede bakmıştır. Kısa zamanda kütüphanenin eğlencesi haline gelen Dewey halinden gayet memnundur.
Hayvanları sevmeyen, sevemeyen ya da onlardan bir şekilde ürküp rahatsız olan bireylerin bile özellikle okuması gereken bir yapıt. Onların kesinlikle kötü bir niyetinin olmadığını, hayatımıza renk katıp, zenginleştirdiklerini ögretebilen bir roman.
Son bölümüyle beni gerçekten hüzne boğan, keşke bu şekilde bitmeseydi, Dewey hep yaşasaydı ve bize yeni bir şeyler öğretmeye devam etseydi dediğim bir yapıttı.
Okunması gereken bir yapıt...
Keyifli okumalar...