Ruh duyuların tecrübeleriyle ancak çok kısa bir süre için kavranabilir fakat sonra yeni daha iyi bir besine ihtiyaç duyar.Bilgiye ve gerçeğe olan açlığının sonu asla gelmez ve hicbirşey onu tatmin edemez.Burada her şeyi yaratan o en yüksek ruhun izi ortaya çıkmıyor mu? Seni güvensizlestiren, hasta eden ve hasta etmeye devam edenin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Tanrı ve şeytan, akıl ve akildışı, gerçek ve yalan etrafında dolanan düşünceler ,düşünme yeteneğine sahip hiçbir insan, bu düşüncelerin kendisini şüpheye düşürmesine engel olamaz. Hatta bazen sevgilimizden bile şüphelenir,sonrada ona tekrar sadakat,sevgi ve güven yeminleri etmez miyiz? Üzerimizde yıldızlara dek uzanan devasa boşluktan başka birşey olup olmadığını düşünmemizin sebebi şüphe değil midir? Fakat şayet bir cevap alma hakkına sahip değilsek, o halde neden soruyoruz ki? Neden astronomlarimiz yaradılışın sırrını çözmeye çalışsın, neden ilahi aşka özlem duyalım?