Kitabın ilk sayfalarındaki anlatım şekli sıkıcı demiyelim, sanki bekleneni karşılamayacak gibi geliyor. Ancak ilerleyen sayfalarda o istediğim tasvirleri ve betimlemelere ulaştı, ondan sonra sizi hızlıca içine alıyor. Zaman içinde yolculuğun ilk anlaşılmaz halini, hallacı okudukça unutuyorsunuz. Günümüz yobazlarından, dini savunuyor gibi gözüken simsarların yüzlerce yıl geçse de değişmediğini anlıyorsunuz. Siyasetin kirli yüzünü Hallaç ve onun gibilere her daim gösterdiğini bir kez daha teyid ediyorsunuz. Kitapta alıntı yapılacak o çok yer var ki, kitabın yarısından çoğunu buraya yazarsınız, eminim. Bu kitap sayesinde Hallac-ı Mansur’u öğrendim. Unutmadan, kitabın içindeki bir çok terimi istemsiz olarak araştırma isteği doğuyor insanın içine. Bu açıdan da faydalı buldum.