1907'den bu yana Fenerbahçe'nin yaşamı çok serüvenli, çok olaylı. Politikanın sporu, özellikle de futbolu nasıl kendisine araç olarak kullandığının en çarpıcı örneği Türkiye'de Fenerbahçe.
Ünaydın bir anda 1928 yılının 10 Ağustos gecesine döndü. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın 3-3 berabere biten karşılaşmasına...
Atatürk maçın 3-3 beraberlikle sonuçlandığını öğrenince, konuklarına dönüyor, salonda şöyle bir göz gezdiriyor, kimin hangi takımı tuttuğunu bilerek kendisini, Sabri Toprak'ı ve Vasıf Çınar'ı diğerlerinden ayırıyor:
«Ya!.. Maç demek 3-3 berabere sonuçlandı... Zaten, biz de burada 3-3 berabereyiz... Ben de Fenerbahçeli'yim».
Çanakkale Savaşları'ndan Suriye Cephesi'ne giderken Mustafa Kemal ayağının tozuyla bir fırsat yaratıyor ve Fenerbahçe Kulübü'nün Kuşdili'ndeki lokaline uğruyordu. «Yıldırım Orduları Komutanlığına» atanan Mustafa Kemal'in, imparatorluğun o karmaşık döneminde, zaman ayırmayı düşünüp de Fenerbahçe'ye bir çay içmek üzere