Yavuz Köktaş

Yavuz KöktaşGünümüz Hadis Problemleri yazarı
Yazar
Çevirmen
8.5/10
58 Kişi
281
Okunma
60
Beğeni
3.809
Görüntülenme
''Bir kişi, sevdiğinde ona kendisine sevdiğini söylesin.'' Ebu Davud,Edeb,112
Sayfa 31 - RAĞBET
Ya öğreten ya öğrenen ya dinleyen ya da ilmi seven ol! Beşincisi olma helak olursun. Beyhaki,Şuabu'l -İman, s.147
Sayfa 192 - RAĞBET
Reklam
بسم الله الرحمن الرحيم إِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ ''Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler.'' Araf-34
Sayfa 449 - RAĞBET
''Allah güzeldir, güzelliği sever.'' Müslim, İman-147
Sayfa 224 - RAĞBET
kötü söz
بسم الله الرحمن الرحيم وَمَثلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir. İbrahim-26
Sayfa 97 - RAĞBET
Artık günümüzde “hadîslerin Kur’ân’a aykırılığı” tezi moda bir söy­lem haline gelmiştir. İnsanlar, beğenmediği yahut anlamakta zorlandığı hadîsler karşısında, “Bu, Kur’ân’a aykırıdır” diyerek kolayca işin için­den sıyrılıvermektedir. Oysa önemli olan, anlamaya çalışmaktır. Belki zayıf hadîsler için Kur’ân’a aykırılık konusunda biraz daha rahat ola­biliriz; ama hadîs sahîh olduğunda tüm gayretleri, anlama noktasına yoğunlaştırmalıyız.
Reklam
ÖLÇÜ:KALBİNE DANIŞ!
''İyilik; nefsin ve kalbin mutmain olduğu şeydir. Günah da - insanlar sana fetva verseler bile- nefsi düğümleyen ve göğüsde tereddüt meydana getiren şeydir.'' Ahmet Bin Hanbel, Müsned,IV,194
Sayfa 109 - RAĞBET
Ebû Dâvud
İyi bir Müslüman olmak isteyen kişiye şu dört hadis yeter demiştir:1Ameller niyetlere göredir. 2-Kişinin kendini ilgilendirmeyen yararsız şeylerden uzak durması iyi Müslüman olduğunu gösterir. 3-Kişi kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iyi Müslüman olamaz. 4-Helâl, haram bellidir. Bunların arasında iki taraftan hangisine girdiği şüpheli olan şeyler vardır. Bunlardan uzak durun.
''Kur'an okuyun, çünkü o kıyamet günü okuyucusuna şefaat eder...'' Müslim, Salatu'l -Müsafirun,42
Sayfa 148 - RAĞBET
''Hevaya uyma, seni Allah yolundan saptırır'' Sa'd- 26
Sayfa 19 - RAĞBET
Reklam
''Size kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim...'' Buhari, Enbiya-2
Sayfa 247 - RAĞBET
بسم الله الرحمن الرحيم وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي ''Beni anmak için namazı eda et.'' Taha-14
Sayfa 55 - RAĞBET
''Nazar haktır.'' Ehl-i Sünnetin çoğunluğuna göre nazar ( göz değmesi ) vardır. DELİLİ: Peygamber Efendimiz sav Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin'i koruması için Allah'a şöyle dua etmiştir; ''Her türlü şeytandan,zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün sözlerin yüzü hürmetine Allah'a sığınırım.'' Buhari,Enbiya,9
Sayfa 100 - RAĞBET
Alimlerin kıymetinin bilinmeyişi çok zoruma gidiyo gerçekten
Bunların başında Buharî’nin hocası Muhammed b. Yahyâ ez-Zühlî gelmektedir. Çünkü Buhârî memleketine dönünce oradaki muhaddislerin ders meclisleri boşalmış, herkes Buhârî’nin meclisine katılmaya başlamıştır. Hatta Müslim, Zühlî’den yazdığı hadisleri geri göndermiştir. Zühlî bunun üzerine Buhârî’ye karşı halkı kışkırtıp Buhâra’dan ayrılmaya zorlamıştır. Buharî komşu şehirlere gitmek üzere yola çıktığını haber alan Zühlî, o bölgenin yani Horasan’ın genel valisi olan kendi kabilesinden Hâlid b. Ahmed ez-Zühlî’ye mektup yazarak Buharî’yi karalamıştır. Tarihte idareciler kendi güçlerine alternatif oluşturan ve halk üzerinde nüfuz sahibi olan kişilerden her zaman rahatsız olmuşlardır. Çünkü siyaset iktidarı paylaşmaktan hoşlanmaz. İdareciler halk üzerinde etkisi güçlü olan ilim adamlarının bu gücünden rahatsız olduklarında genellikle bunlara doğrudan cephe almak yerine dolaylı yöntemlerle etkisiz hale getirmeye çalışırlar. İşte mihne olayında da bu faktörün önemli etkisi olmuştur. Horasan Valisi Zühlî de Buhârî’nin devlet adamlarına mesafeli durduğunu, onların ayaklarına gitmeyi ilmin onuruna ve vakarına aykırı gördüğünü bildiğinden onu bu duyarlı noktasından vurmak istemiş ve sarayına gelerek kendisine hadis okutmasını istemiştir. Buhârî’nin bu isteği reddetmesi üzerine onun ehl-i sünnete aykırı görüşler savunduğu gerekçesiyle ülkesini terk etmesini istemiştir. Buharî Semerkant’a gitmek üzere yola çıkmış, Hartenk denilen kasabada bu olayların verdiği üzüntüdsn dolayı hastalanıp vefat etmiştir.
Resim