Türk Edebiyat Tarihinim en büyük alimi Ord. Prof. Fuat Köprülünün ,derslerinde söylediği bir söz vardır: Bütün Türk Edebiyatıni terazinin bir gözüne,Dede Korkut'u da öbür gözüne koysanız,yine Dede Korkud ağır basar...
Öğinen erenleri hoş görmedüm.Elüne girmiş iken mere kafir, öldür meni yitür meni.Sal kılıcun, kes başum, kılıcundan saparım yok.Kendi aslım, kendü köküm sımağum yok.Oğuz erenleri durur iken seni ögmegüm yok.
"Sanki kıyamet günü gelmişti. Çabucak toparlanmış halk, sokaklarda kamyonları bekliyorlardı. Demiryolunda yüzlerce insanın lâneti duyuluyordu. Çocuklar, kadınlar ağlıyorlardı. Haber geldi ki, milleti götüren kamyonlardan biri Adigön'de, Koblıyan Çayı’nı geçerken köprüden uçmuş ve içindekilern hepsi ölmüş. Ölenlerin yakınları ağlaşıyorlardı.
Silâhlı bir subay, yırtık, delik deşik bir elbise giymiş, altı yaşlarında bir kız çocuğunun elinden tutarak vagon vagon gezdiriyor: “Bu çocuk yetimdir, kimsesi yoktur. Babası cephede ölmüş, annesini de bir hafta önce kaybetmiş! Hiç kimsesi yoktur! Onu da kendinizle götürü.” diyordu. Subay ne yapsın, emredilmiştir, o da yerine getiriyor... Peki ama devlete canını vermiş bir babanın ufacık çocuğunu bu devlet nasıl sürgün eder?"