Zabel Yesayan

Zabel YesayanSon Kadeh yazarı
Yazar
7.7/10
64 Kişi
271
Okunma
24
Beğeni
3.888
Görüntülenme

Hakkında

Mıgırdiç Hovanisyan'ın kızı Zabel Esayan, 4 Şubat 1878 gecesi, 93 Harbi devam ederken Zabel Hovanisyan ismi ile Üsküdar'da bulunan iki katlı ahşap bir evde dünyaya geldi. Esayan'ın doğduğu gece Rus ordusu, günümüzde Yeşilköy olarak bilinen San Stefano'ya ulaşmıştı. Öğrenimine, günümüzde hala etkin olan, Üsküdar Surp Haç Tıbrevank ilkokulunda başladı. Paris'te bulunan Sorbonne Üniversitesi'nin edebiyat ve felsefe bölümünden mezun oldu. Ermeni edebiyatının bakış açısı ile Fransız romantizm akımından etkilenen Esayan, verimli yazarlık kariyerine başladı. 1895 yılında, Gece Şarkısı ve Tsagik (Çiçek) isimli ilk şiirlerini Arşak Çobanyan'ın dergisinde yayımladı. Mercure de France, Massis, Anahit ve Arevelian Mamoul (Doğu Baskısı) isimli dergiler için kısa öykü, edebi makale ile denemeler yazdı ve çeviriler yaptı (Fransızca ve Ermenice). Zabel Esayan, 1908'deki Jön Türk devriminin ardından Konstantinopolis'e geri döndü. 1909'da Kilikya'ya giden Esayan, Adana katliamı üzerine dizi makaleler yazdı. Averagneru Meç (Yıkıntılar Arasında) romanı ve Anetski (Lanet; 1911), Safieh (1911) ve Nor Harsi (Yeni Gelin; Konstantinopolis 1911) isimli kısa öykülerinde de Adana katliamını konu aldı. Ermeni Kırımı sırasında sürgün listesinde yer alan tek kadın aydın olan Esayan, bir Osmanlı kadını kılığına girerek Bulgaristan'a kaçtı. Tehcirin ardından, 1918 yılının sonuna dek Orta Doğu'daki mülteci ve yetimlere yardım etmek üzere çalışmalarda bulundu. Bu süreçte, Ermeni halkına yapılan pek çok adaletsizliği konu alan, Verçin Pacagi(Son Bardak) ve Hokis Aksoryal (Sürgündeki Ruhum; 1919), yeni romanlar yazmaya başladı. Sovyet Ermenistan'ın destekçilerinden biri oldu ve Forces retraite (Çekilen Kuvvetler; 1923) isimli romanında zamanın sosyal ve politik koşullarını anlattı. 1920'lerde, eşinin vefatına dek, Fransa'dan Bakü'ye seyahat etti. 1926 yılında Sovyet Ermenistan'ı ziyaret eden Esayan, izlenimlerini, Prométhée déchaîné (Zincirsiz Prometheus; Marsilya 1928) isimli romanında anlattı. 1933 yılında Sovyet Ermenistan'a yerleşti veMoskova'da gerçekleştirilen ilk Sovyet Yazarlar Birliği kongresinde yer aldı. Bu süreçte Vernaşapik Kraki(Ateşten Gömlek, Erivan 1934; 1936 yılında Rusçaya çevrilmiştir) ve ilk otobiyografik kitabı Silihdari Bardezneri (Silahtarın Bahçeleri; Erivan 1935) ile ilgilendi. Fransızca ve Ermenice edebiyat dersleri vermeye başladı. 1943'teki Büyük Temizlik sırasında milliyetçilik ile suçlananan Zabel Esayan bilinmeyen koşullarda,Sibirya'da öldü. Boğulduğu ya da sürgünde öldüğü iddiaları mevcuttur. Ermenistan Kadın Kaynak Merkezi'nin kurucusu Lara Aharonyan ve Türkçe–Ermenice yayın yapan Agos gazetesinin Erivan muhabiri Talin Suciyan, Esayan ile ilgili, Finding Zabel Yesayan (Kayıp Zabel Esayan) isimli bağımsız bir belgesel film çekti. Film, 7 Mart 2009 tarihinde Utopiana etiketiyle yayınlandı.
Unvan:
Ermeni romancı, şair, yazar ve öğretmen
Doğum:
Üsküdar, Konstantinopolis, Osmanlı İmparatorluğu, 4 Şubat 1878
Ölüm:
Sibirya, Rusya, 1943

Okurlar

24 okur beğendi.
271 okur okudu.
2 okur okuyor.
217 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
On yaşından daha büyük değildim herhalde, bir gün bu olayı hatırlayıp, her fikrini tartışmasız kabullendiğim babama sorduğumda : ''Musevilerin kötü bir halk olduğu doğru mu ?'' ''Kötü halk yoktur, çocuğum,'' diye yanıtladı babam. ''Yalnızca kotü insanlar ve iyi insanlar vardır.'' ''O zaman Türkler ? '' ''Onlar için de öyledir.''
Sayfa 104 - Belge - Eylül - 2018Kitabı okudu
....tüm gündelik endişelere karşın her insanın ruhunun köşelerinde bir yerlerde her daim sığınabilmek üzere bizzat inşa ettiği ayak basılmamış ve hakiki tapınaklar vardır.
Sayfa 32 - Aras yayıncılık
Reklam
Öyle görünüyordu ki vezir ve sultanların kendileri bile yeniçerilerden korkmaktaydılar.
Sayfa 96 - bKitabı okudu
Son sevdamızdı bu bizim, sevgilim, son kadehimiz...
1800'lü yılların başında İstanbul.
Rum ve Ermeni erkeklerinin bıyıklarını traş etmeleri terbiye icabıydı. Sokaklarda sessiz sedasız ve bir yeniçeriyle göz göze gelmemek için başları önlerinde yürürlerdi. Yeniçerilere bakmak tam bir küstahlık sayılır ve bela demekti.
Sayfa 95 - Belge - Eylül - 2018Kitabı okudu
2023~Şubat
"Okumak obsesif bir eylemdir öte yandan. Okumaya düşkün hemen herkesin kendine göre bir ritüeli vardır, önerilenler dışında çoğu zaman farkında bile olmadığı güdülerle kitap seçer"Ayfer
Okuma Listem
2019 yılı okuma listem (Bir Kısmı) (Güncellenmeye devam edecek) (Beni kitaplarımla tanı iki gözüm)
Felsefe Nedir?
Felsefe Nedir?
Lolita
Lolita
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
320 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Öncelikle şunu ifade edeyim ki bu kitap, bir anı kitabı. Yazarın gördüklerini tamamen kendi açısından yazıya ustaca döktüğü bir kitap. Kitapta yazar bizi, 1909 yılında Adana ve çevresinde meydana gelen ve çoğunluğu Ermeni ahaliden olmak üzere binlerce ( ortak olan görüş 25-30 bin arası ) insanın ölümüyle sonlanan ve arkasında yine binlerce dul, yetim ve evsiz insan bırakan olayların hemen sonrasına götürüyor. Yazar olayların sonrasında, Ermeni yetimlerin toplanarak , yetimhanelere yerleştirilmesiyle görevli bir heyetin üyesi olarak bölgeye gelir. Bölgenin o dönemdeki dramatik durumu, fiziki ve coğrafi yapısı hakkındaki gözlemlerini ve sağ kurtulanların ağzından dinlediği dramatik olayları, tam bir uyum içerisinde kaleme alarak bizlere aktarmaktadır. Tabii ki heyet, görevi gereği sadece Ermeni ahali ile görüşüp, onların bulunduğu bölgelere gittiğinden dolayı kitapta sadece Ermenilerin yaşadığı dram bize anlatılmaktadır. Ve yine olaylar bir Ermeni görevlinin gözünden bakılarak bize yansıtılmaktadır. Bölgedeki Türk ,Kürt, Çerkez yani Müslüman ahalinin yaşadıkları bu kitapta yer almamaktadır. Sonuç olarak : Ben, bu kitabı, binlerce insanın ölümüne sebep olmuş, binlerce insanın da hayatını direk olarak olumsuz yönde etkilemiş olan tarihteki böylesine büyük ve dramatik bir olaylar zincirine, sedece insani duygularla veya farklı bir bakış açısından bakmak isteyenlerin okuyacağı bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Yıkıntılar Arasında
Yıkıntılar ArasındaZabel Yesayan · Aras Yayıncılık · 201458 okunma
142 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Zabel Yaseyan gerçekten edebi yönden yetenekli ve usta bir yazar. Yaşadıklarını anlattığı kitaplarında bu özelliği açıkça kendini göstermekte. Kitapta, talihsiz diyebileceğim bu usta kadın yazarın, İstanbul'da başlayıp, Stalin döneminde Sibirya kamplarında son bulan dramatik hayat hikayesine odaklanıyoruz. Yazar, çocukluğunun geçtiği İstanbul dönemlerini kendi ağzından anlatıyor. Hayatının diğer kısımları ise farklı yazarlar tarafından kitaba ilave edilmiş olarak bize aktarılıyor. Ben kitabı, özellikle Osmanlı dönemindeki yaşam şartlarına azınlıklar tarafından da bakmak isteyenlerin okuması gereken bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Silahtarın Bahçeleri
Silahtarın BahçeleriZabel Yesayan · Belge Yayınları · 200625 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Yaşanmışlıkların acısı ağır geldi yüreğime, tarih acıdan başka şey değil. Hatıra kelimesi ne kadar sevimli geliyorsa bize, o denli yaralayıcı bazı kitlelere...
Yıkıntılar Arasında
Yıkıntılar ArasındaZabel Yesayan · Aras Yayıncılık · 201958 okunma