2.103 okunma, 187 beğeni - Zeynep Gazali kitapları, eserleri, Zeynep Gazali kimdir, öz geçmişi, Zeynep Gazali nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Zeynep Gazali sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
Zeynep gazali 2005 yılında vefat eder. Liseyi bitirdikten sonra “Müslüman Kadınlar Birliği”ni kurarak Mısır’da İslami ve siyasi alanlarda çalışmalara başlamıştır. Gazali, 1948 yılında Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Teşkilatı’na katılarak, bu teşkilatın başında bulunan Hasan El-Benna’ya biat etti. 1951–1958 yılları arasında “Müslüman Hanımlar” adlı bir dergi yayınlayarak, Müslüman kadınların problemleri üzerinde durdu. Gazali 1965 yılında tutuklanarak türlü işkencelere maruz kaldı. Tüm eziyetlere rağmen imanlı bir neslin yeşermesi için büyük çabalar gösterdi 6 yıl ceza evinde kaldıktan sonra 1971 yılında serbest bırakıldı.rnrnArabistan’dan Amerika’ya kadar birçok ülkede çalışmalarda bulundu. Seyyid Kutup’un kız kardeşi Emine Kutup ile birlikte genç bayanlara dönük ilmi çalışmalar yaptı, daha sonra genç bayanlara verdiği dersleri kitaplaştırarak “Kuran’a Bakışlar” isimli eseri sundu. Böylece Zeynep Gazali hazırladığı bu tefsirle, çağdaş bayan müfessirler arasına girdi.rnrnDiğer kitapları “Gençlerle Mektuplaşmalar”, “Zindan Hatıraları”, “Müslüman Aileye Doğru” ve “Yeniden İslami Dirilişe”dir.
"Yemin olsun ki, Cuma namazı kılıyorum." dedi.
Bense "Diğer farzları nasıl hallediyorsunuz?" dedim hemen. O:
"Yalnızca Cuma namazı kılmaya alışmışım. Çünkü babam da böyle yapardı. Beni Cuma günleri götürürdü camiye."
"Niçin yalnızca Cuma kıldığını sormadın mı babana" dedim.
"Müslümanız" dedi. "La ilahe illallah, dedikten sonra bu yeterli. Kalbimiz Müslümandır."
"La ilahe illallah sözü, gereğini yerine getirmediğiniz takdirde Allah'ın huzurunda lehinize değil, aleyhinize işleyecektir." dedim.
"İnsanlar yöneticilerinin dinindendir." dedi adam.
"İnşallah yöneticilerinizin diniyle haşrolunursunuz." dedim ben de...
سِر في بِقاع الارض وانظر وتفكّر
كم من قبر تُرى فيه ملوك وكبراءُ
كم كان في الناس ظالمون متأَلّهون
يملُط اليوم بتراب رؤوسهم الفقراءُ
Yeryüzünü gez, gör ve tefekkür et,
Kabirlerde nice krallar ve büyükler görülecektir.
İnsanlar arasından ne çok zalimler ve ilahlık iddia edenler çıkmıştır.
Bugün ise yoksullar/güçsüzler, onların kafataslarının tozu ile sıva yaparlar
Bu kitabı anlatamaya kelamım yeter mi hiçbir fikrim yok ama anlatmaya çalışacağım..
Öncelikle kitabın içeriğinden oldukça bahsedeceğim. Sorunda oluşturmaz diye düşünüyorum (:
Yaklaşık 1 sene önce okumuştum. Zeynep Gazali'nin hayatını bi kadın hocamızın sohbetinde dinleme fırsatım olmuştu Elhamdülillah. Ziyadesiyle etkilenip yazarımızın
Kitap , bir kadının İSLAM için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
Yeryüzünün tağutlarının , Allah ve İslam düşmanlarının Allah ve Kuran yolunda ki müslümanlara reva gördükleri zulüm ve işkenceleri konu alıyor.
Rabbim Allah'tır diyen ve Allah yolunda yürüyen Zeyneb El-Gazali'nin başına gelenleri dehşetle okuyacak ve İslam için nelere katlandığına şahit olacaksınız.
Zeyneb El-Gazali ' ni , İslam davetçisi ve aynı zamanda Müslüman Kardeşler'in kadın üyelerindendir. İlk çalışma yıllarında Hüda Şaravi (Müslüman kadının örtüyü atmasını ve her yönüyle Batılı olmasını savunan ABD'de ve Avrupa'da yetişmiş Mısırlı bir kadın) ile aynı doğrultudadır. Sonra Hüda Şaravi'den ayrılıp İslam yolunu seçer , 1936 yılında da Müslüman Kadınlar Birliği’ni kurar ve “Müslüman Kadınlar” adı altında bir de dergi yayımlamaya başlar.
1965 yılında Müslüman Kardeşler'in bir çok üyesiyle beraber Zeyneb El-Gazali de tutuklanır. Her türlü eziyet ve işkenceye maruz kalır. Defalarca falakaya yatırılıp , soğuk günlerde buz gibi sulara batırılıp saatlerce ve günlerce bekletilir.
Zeyneb El-Gazali , 3 Ağustos 2005 yılında 88 yaşında vefat etmiştir.
Amacımız en büyük gerçektir. Yeryüzünde tevhid davasıdır. Allah'ı bilme davası, tek Allah'a kulluk davası, Kur'an ve sünneti üstün kılma davasıdır. 'Hüküm ancak Allah'ındır.' davasıdır. Amacımız ve davamız Allah'ın izniyle gerçekleştiği gün puthaneleri yıkacağız ve efsanelerine son vereceğiz. Amacımız tahrip değil, ıslahattır. Yıkmak değil,