Ziya Gökalp
17,4bin okunma, 1.763 beğeni - Ziya Gökalp kitapları, eserleri, Ziya Gökalp kimdir, öz geçmişi, Ziya Gökalp nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Ziya Gökalp sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
O hâlde ne yapmalı? Her şeyden evvel gerek memleketimizde, gerek sâir İslâm ülkelerinde daima millî vicdanı uyandırmağa ve kuvvetlendirmeğe çalışmalı. Çünkü bütün terakkilerin menba'ı millî vicdan olduğu gibi millî istiklâlin mastarı ve istinatgâhı da yalnız odur.
Sayfa 101Kitabı okuyor
Börteçine kurdun adı,
Ergenekon yurdun adı;
Dört yüz sene durdun, hadi,
Çık, ey yüz bin mızrağımız!
Sayfa 137Kitabı okudu
Dışarda Avrupa, Türkiye' deki rezaletlerden dolayı yalnız Türkleri sucluyor, içerde Müslüman ve Müslüman olmayan bütün budunlar Sarayın baskısından, memurların ezincinden (zulüm), hükümetin yolsuzluğundan ancak Türk budununu sorumlu tutuyorlardı. Oysa Türk budunu <Ben varım> diyemiyordu. Ortada verilen bir sorumluluk yükü vardı ki, onu benimseyen bir omuz yoktu. Türkler ulusal bir görev yuklenmemis, kendi başına bireylerden oluşmuştu. Ulusal bir bilince, ulusal bir ülküye sahip olmayan bir topluluktan ahlâk, ulusal birlik, esirgemezlik beklemek boşunadır. İşte yaratılışça son derece soylu olan Türklerin toplumsal yönden yozlaşmaları ancak <kendini tanımamak> ve <ulusal sorumluluğu bilmemek> yanılgılarından ileri geliyordu.
Sayfa 52Kitabı okuyor
Muasırlık
Ne zaman malumat ve sanat mahsulü yapılmış şeylerin aktarılması ve satın alınması için Avrupalılara ihtiyaç duymadığımızı görürsek, o zaman muasırlaşmış olduğumuzu anlarız.
Sayfa 14Kitabı okuyor
Sınıf
İşte bu gidişle Anadolu'da bile halk yahut ahali suretinde bir Türklük kalmadı; Türkler memur ve çiftçi sınıflarına ait oldular ve onunla sınırlı kaldılar. Memurlar da bir çeşit zihnî Çiftçiler demek olduğu için Türklük- sosyal manasıyla- çiftçilik demek oldu.
Çiftçi ve çoban hayatın yaratıcı kuvvetlerinden istifade ile yaşadıkları için bizzat yaratıcı etken değildirler: Koyunlar hayatın içinde olan büyüyüp gelişme kuvvetiyle çoğalır, ekinler tohumların gömülü feyizleriyle yetişir. Memurların ise üretimle hiç alakaları yoktur. Hâlbuki zihnî melekelerin, irade ve karakterin gelişmesi ve olgunlaşması sanayi, imalat gibi faale uğraşlarla, ticaret ve serbest meslekleri gibi yeteneğe bağlı meslek ve sanatlarla meydana gelir. Bundan dolayıdır ki köylü ve memur sınıflarına ait olan ve onunla sınırlı kalan bir kavimden teşkilat yapmak iktidarı ortadan kalkar.
Sayfa 11 - KapraKitabı okuyor