Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ziya Şakir

Ziya ŞakirŞeyh Şamil yazarı
Yazar
8.2/10
149 Kişi
597
Okunma
41
Beğeni
5,5bin
Görüntülenme

Ziya Şakir Sözleri ve Alıntıları

Ziya Şakir sözleri ve alıntılarını, Ziya Şakir kitap alıntılarını, Ziya Şakir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan geçmiş şeyleri öğrenmeli ve büyüklerinin gittiği iyi yolda yürümelidir.
Zira düşünmek ve keder etmekle, Insanların rızkı ve hayatı ne azalır ve ne de çoğalır.
Reklam
Tuhaftır. Onda , çocukluğundan beri , sanat eserlerine karşı büyük bir alaka vardı.. Çok iyi hatırlarım daha henüz yedi yaşında iken ,Ulu Cami ' ye gider o tarihi mabedin bir sanat bediası denilmeye şayan olan kapısının karşısına geçer bir dantel gibi işlenmiş olan taşları uzun zaman ,büyük bir hayranlıkla izlerdi.
Ölçü mü istiyorsunuz? İşte yirmi otuz yıl evvel topu topu birkaç on lira ile işe başlayan Nuri Demirağ..İşte muazzam hangarları, hava meydanları ve atölyeleriyle ortaya koyduğu eseri.. Bu Türk, her zevkin ve idealin üstünde memleketinin idealini ve müdafaa cephesini düşünerek bugünkü kabiliyet ve randımanı kazanmıştır. Ona ne İsviçre'nin ne şuranın ne de onun bunun vereceği saadet , Türk olmanın ve hakim yaşamanın saadetini vermemiştir.
Istırap çekmekte olan bir millete, yeni bir hayat bahşetmek için bizzat nefsinizi feda etmek suretiyle girişmiş olduğunuz cihad, her türlü sitayişin fevkindedir.
Akıl Fikir Yayınları
Zulme karşı mukavemet parolası.
Bu yolun son merhalesi, ne olabilecekti? Henüz bunu da kimse kestiremiyordu. Herkes, ayrı ayrı düşünüyor, ayrı ayrı kararlar veriyordu. Bir kısmı, o devrin bütün idaresizliklerini Abdülhamid'in sırtına yükletiyor, onu saltanattan ıskat ederek (düşürerek)yeni bir padişahın tahta geçirilmesini istiyor, bununla memleketin feyiz ve felah bulacağını zannediyordu. Bir kısmı ise, zulme ve istibdada alet olanları birer birer öldürmeyi,Abdülhamid'in de taç ve tahtını yerlere geçirmeyi ve memlekete yeni bir idare şekli vermeyi düşünüyorlardı. Başka bir kısım,sadece Abdülhamid'in ölümünü bekliyor, diğer bir zümre de,hürriyet ve meşrutiyete hasret çekiyordu.
Reklam
İttihatçı ruhun eyleme geçişi.
İki sene bu suretle, derin bir ketumiyet (gizlilik) içinde geçti.Ve sonra artık bu Cemiyeti halk arasında da neşretmek lüzumu hissedildi. İttihat ve Terakki İstanbul merkezi faslında bütün incelikleriyle arz edeceğimiz üzere bu genç cemiyetçiler, yavaş yavaş halkın münevver zümresiyle temasa geçtiler. Birçok değerli adamlara fikirlerini izah ettiler ve beğendirdiler. Birer birer onları da kendi taraflarına çektiler. Beş mektep çocuğunun mefkuresi, koskoca müşirlerin,Şuray-ı Devlet azalarının, yüzlerce müride malik olan alim ve fazıl şeyhlerin bile makbul ve memduhu olmuştu. Bu yaşlı başlı ve güngörmüş adamlar da artık onlarla birleşiyor, vatanı halas ve saadete isal edecek(ulaştıracak) olan dar ve çetin yolu genişletmeye çalışıyorlardı.
Akıl Fikir Yayınları
Bazı adamlar için para geçerli değildir.
Saray, bunları haber aldıkça, çıldırıyor, kuduruyor, önüne geçmek istiyor, her gün miktarı yükselen para ve memuriyet vaatleriyle Ahmed Rıza Bey'i susturmaya çalışıyor, bu mümkün olmuyordu.
Akıl Fikir Yayınları
Memlekette zulüm ve istibdat hadden aştı. Hürriyetten zerre kadar eser kalmadı. Kaç defalar bu hususu Zat-ı Şahane'ye arz ettim ve bu ahvalin ıslahı için kendilerine hizmet etmeyi teklif eyledim, müsmir olmadı (sonuç vermedi). Buna binaen artık şahsen bu halin önüne geçmek istedim.
Akıl Fikir Yayınları
Onun başlıca hatasını da, bu teşkil etti. Eğer iradesine daha fazla hâkim olsaydı ve bilhassa kendisini çevreleyen hayalperestlerin tesirine kapılmasaydı, Onun hiç kimseye mukadder olmayan parlak talihi, pek acı ve pek hazin bir surette sönüp gitmeyecekti.
Enver Paşa
Reklam
Fakat şuna da emin olmalıdır ki, Enver Paşa herkesten daha müteessirdi. Çünkü o üstlendiği mesuliyetin bütün ağırlığı altında ezilmişti. Onun yerinde bir başkası olsaydı, ya deli olur ve yahut intihar ederdi. Fakat o, fena halde sarsıldığı halde yine devrilmedi. Metanetini zerre kadar kaybetmedi. Çünkü hayatta hiçbir mağlubiyeti kabul etmemeğe karar vermişti.
Enver Paşa bir taraftan bu harikulade cesaretleriyle sivrilirken, diğer taraftan da şahsi hayatının temizliği ile halkın takdir, hürmet ve saygılarını kazanıyordu. Çünkü o, hiçbir sebeple ve hatta muharebelerde ateş hattında bile bir vakit namazını bırakmıyor, yerlilerin hiçbir adetlerini yadırgamıyor, birdenbire nail olduğu o coşkun takdir ve teveccühlere rağmen, en küçük bir azamet ve şımarıklık eseri göstermiyor, en büyük kabile reislerinden, en basit seyis neferlerine kadar hepsi ile ayrı ayrı meşgul olarak kendisini sevdirmeye muvaffak oluyordu. Hulasa, her gün ve her saat geçtikçe, gösterdiği maddi ve manevi faziletlerle, çevresindekilerin hayranlıklarını kazanıyor, dalga dalga etrafa yayılan şöhret ile mütemadiyen şan ve şerefi artıyordu.
Abdülhamid'in gözüne girmek isteyen ve biraz kafasıyla,kalemine güvenenler, derhal kollarını sıvadılar, uzun ve kısa birer layiha yazdılar. Bu layihaların içinde, çok makul olanları bulunmakla beraber: "Padişahım; mülk de senin, millet de senin. Ecdadı izamın (Ulu ataların) nasıl idare etti ise, sen de öylece idare et. Islahat ne demek? Kanun ne demek? Sen ki yeryüzünde Allah'ın gölgesisin. Senin dudaklarının arasından çıkan her söz kanun, senin fikrinden doğan her şey ilhamı Rabbanidir," gibi sadece medeni insanları değil, Afrika'nın göbeğinde yaşayan Hotantoları bile güldürecek kadar riyakarane hezeyanlar da vardı
AKIL FİKİR YAYINLARI
Çengelköy’ündeki Kuleli askeri idadisinin talebesi saray civarındaki kışlaya geldi . Mektep binası da hastane olacakmış. Bu mesele bir bidayeten(başlangıçta) o Abdülhamid’i epeyce düşündürdü. Saray civarında böyle kesif(yoğun) bir insan kitlesinin bulunması onun evhamına(kuruntusuna) dokundu -Şayet bir hastalık zuhur ederse (ortaya çıkarsa)önünü almak güç olur, dedi. Fakat . Bana hak verdi şimdi de peyderpey (yavaş yavaş )İstanbul’a toplanan askerin nerelerde yatacağını merak ediyor. -önümüz kış. Uzun müddet asker çadır altıda nasıl yatar? Bu kadar asker koca bir kışta ateşsiz nasıl yaşar diyor ve bunların büyük binaları yerleştirmesini temenni ediyor
Enver Paşa
...hayatının durmadan devam eden coşkun heyecanlarını ancak mitralyöz kurşunları karşısında dindirebilmiş olan bu eşsiz kahraman...
701 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.