Ziyad Marar

Ziyad MararMutluluk Paradoksu yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
9
Okunma
2
Beğeni
1.105
Görüntülenme

Ziyad Marar Gönderileri

Ziyad Marar kitaplarını, Ziyad Marar sözleri ve alıntılarını, Ziyad Marar yazarlarını, Ziyad Marar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın iyiliği, ruhunun yeteneklerinin mükemmellik veya erdeme uygun olarak aktif bir şekilde kullanılmasıdır.
Mutluluk, yaşamın tek yaptırımıdır; mutluluğa ulaşılamayan yerde, varoluş çılgın ve acınası bir deney olarak kalır.
Reklam
Mutlu olup olmadıklarını soruyorsunuz. Bu, bir Avrupalı özelliği değildir. Memnun olmak ancak inekler içindir.
216 syf.
9/10 puan verdi
Mutluluk Paradoksu ~ Ziyad Marar Tarih boyunca, farklı kültürler ve filozoflar mutluluğu apayrı şekillerde ele almıştır. Antik Yunan filozofu Aristoteles, mutluluğu insanın potansiyelini gerçekleştirmesi ve erdemli bir yaşam sürmesi olarak tanımlamış, stoacılar ise mutluluğu iç huzur ve rasyonel düşünceyle elde edilebilecek bir durum olarak
Mutluluk Paradoksu
Mutluluk ParadoksuZiyad Marar · The Kitap · 20229 okunma
Güven, teşvik, ödül, bağlılık. .. tatmin. Ben buyum işte ... anlarsın. İnsanlara güvenirsen, sana bağlı kalırlar. Onlara kusursuz davranırsan, onlar da sana karşı kusursuz olurlar.
Dostoyevski Yeraltından Notlar adlı kitabında şöyle der: "Anlamlı bir işten yoksun bırakılan erkek ve kadınlar varoluş dayanaklarını kaybeder; tamamen delirirler. "4
Reklam
Daha da yükselirsem ... günde yirmi dört saat şirket için çalışıyor olacağım. O zaman şirketle evlenmem gerekir. Şirketle evlenmek istemiyorum. Karımla evli olmak ve ailemle birlikte olmak istiyorum. Özetle durum böyle. Bu yüzden de yükselme hırsım kalmadı.1
David, her ikisinin de erişemediği insani bir bütünlüğe ulaşmayı başarır. Onun ahlakçılığı ve aşkı, her ne kadar gerilim içinde de olsa. bir bütünlük oluşturur. Aşkı, sempati ve bağlılıkla, anlayışlı ahlak gözeticiliği ise sevgi dolu bir hassasiyetle doludur.35
seni bir tuz gülünü, sarı yakutu ve alev saçan oklu karanfili severcesine değil: karanlıkla ruh arasında gizli severim nasıl seversek gizemli şeyleri çiçeğinin ışığını içinde saklayan yeşeren fidan gibi severim seni, senin aşkınla yaşar gövdemde, loş, ve topraktan yükselen birikmiş koku. nasıl? ne zaman? nerde? bilmeden severim seni, dönüşü yok, gururu yok, sorunu yok sevdamın, böyle severim seni, aşkı böyle bilirim. böyle severim seni, ben sen iken, sen ben iken göğsümde elin benim olacak kadar yakınken gözlerin ben uyumadan önce kapanırken...
Pablo NerudaKitabı okudu
Robert Louis Stevenson, ilk bakışta aşkın bu karşı kutbunu betimler: Evlilik, tartışmalarla çeşitlenen, ancak yaşamın tüm içeriğinin aralıklarla tekrar tekrar ters yüz edildiği uzun bir sohbettir. iki insan, gitgide daha fazla, birbirlerinin devinimlerini benimseyerek birbirlerine uyum sağlar ve zaman sürecinde, yaygara koparmadan, birbirlerine yeni düşünce evrenlerinin kapılarını açarlar.
Reklam
Nitekim güzel olan her şey Kısacık, rüya gibi, sevecen bir hazdan başka şey değil Hayır, asla tümünü verme kalbinin, Tüm pürüzsüz dudaklar bunu sana söyleyebilir, Onlar kendi kalplerini oyuna teslim etmiştir. Aşkın sağır, dilsiz kör kıldığı Kim o oyunda kazanabilir? Şunu yazan kişi bilir bedelini Çünkü o tüm kalbini verdi ve kaybetti ...
Umberto Eco'nun sözleri bunu çok güzel anlabr: Postmodern durumu, son derece kültürlü bir kadına aşık olan, ama ona "Seni deliler gibi seviyorum" diyemeyeceğini bilen bir adamın durumu gibi düşünürüm. Diyemez, çünkü kadının bu sözlerin Barbara Cartland tarafından daha önce yazılmış olduğunu bildiğini (ve kadının da onun bunu bildiğini bildiğini) bilir. Adam kadını masumiyetin kaybolduğu bir çağda sevmektedir.11
Modern aşk kültünün, insanları başka dönemler ya da kültürlerde anlamsız görülecek davranışlara iten pek çok yönü vardır. Modern Batı toplumların da, akrabalık, ekonomi ve politika alanlarındaki ağırlıklı rolünü kaybetmiştir. Günümüzde gerçek aşk ideali iyi bir ilişkinin öyle ayrılmaz bir unsurudur ki, aşkın bitmesi, ilişkinin yok olup gideceği anlamına gelmektedir.10
Oysa övgü kazanılmadığı sürece bizlerin onaylanma özlemimizi asla gereğince doyuramaz. Yersiz ya da içtenliksiz iltifatların bizde uyandırdığı gurur, kahkaha efektlerinin bir komedyende yarattığı hoşnutluktan öte geçemez.
Onaylanma arayışına girmekle, gerçekte alkış arayışı içine gireriz. Bu, kabullenmesi son derece sancılı bir tez. Alkış için yanıp tutuşmak küçük düşürücüdür.
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.