Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün, gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne?
Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki!
Ben seni, benim dağınıklığıma
karışasın diye sevdim...
Hangi ağacın bir diğerine karışmış
kökleri düzgün ki?
Hangi dağ bir öbürünün hizasında?
Hangi göl kıvrım kıvrım değil?
Hangi bulut öyle?..
Onlar kadar dağınık,
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun yeter diyorum,
dinletemiyorum!
Bugünlerde hayli kalabalık başım.
Fazla yolcu ile sıkış tıkış dolu minibüs misali zihnim.
İnecek yer de yok.
Gideceğim yer de.
Havasız,
omuz omuza, kendi içimde ayaktayım.