~Zihnî benlik, yine kıskanç olan ve insanı aldatmak için entrikalar çeviren şeytanın sesiyle ortaya çıkar; bencillikten dolayı insanları yanlış yola sevk eder.
Haçı ve Hıristiyanları baştan başa araştırdım.
O haçta değildi
Putperestlerin tapınağına, eski pagodaya gittim; Ona dair bir iz yoktu orada da.
Herat Dağı'na ve Kandahar'a gittim
Baktım oralara; O, o tepede ve o vadide değildi.
Kaf Dağı'nın (16) zirvesine çıktım;
Fakat orası sadece Anka Kuşu'nun meskeniydi
Arayış için çevirdim (17) dizginlerimi Kâbe'ye
O ne yaşlıların, ne de gençlerin toplandığı yerdeydi
İbn Sînâ'yı, O'nun varlık düzeyini sorguladım
O, İbn Sînâ'nın [bilgisinin] hudutları [içinde] de değildi (18)
Kâbe Kavseyn'e çıkmayı da başardım
O yüce sarayda da değildi
Gözlerimi kalbime çevirdim
Oradaydı
Başka bir yerde değil. (19)
Mevlana Celaleddin-i Rumi
16 Kaf, Attâr'ın tasavvuf kitabı Mantıku'-tayr'ında belirtildiği gibi kendisi ile birleşme nesnesi olan Simurg'un meskenidir.
17 Burada dini temsil etmektedir.
18 Aklın hududunu temsil etmektedir.
19 R. A. Nicholson, Sellected Poems from the Diwan-e-Shams Tabriz, Cambridge University Press, Combridge 1952.
~Kişi sesini işitse bile, nefisten çok eziyet çeken akıl, başlangıçta 'ben' i suçlarken başka bir amaç arayışı içerisindedir ve kendi amaçlarını ilerletme gayretindedir.
~Bu münasebetle Mevlana türlerin hafızasını deruhte etmektedir, yani evrim sürecinde meydana gelen her şey, meydana gelişinin izlerini gizli olarak insanın bilinçaltıda bırakır.
~Makam zamanla kazanılan ve tutarlı olan bir varlık düzeyi iken, hâl zihnin öznel bir varlık düzeyi olup duyulara bağımlıdır ve iradenin kontrolü altında değildir.
~Aşk onu ileriye doğru harekete geçiren araç olur. Aşk 'tüm ilaçların ilacı'dır, inancını güçlendirir; endişesini giderir ve ruhun sayısız varlık düzeylerini (had) aşmada onu cesaretlendirir.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin anlayışı üzerine güzel bir inceleme kitabı. Konuya ilgi duyanların okuması gereken bir eser
"Mevlânâ, sadece bir şair, bir mutasavvıf ve dinî bir tarikatın kurucusu değil di; o aynı zamanda insanın doğasıyla ilgili derin bir anlayışa sahip bir insandı. İçgüdülerin mahiyetini, aklın içgüdüler üzerindeki etkisini, benliğin mahiyetini, bilinci, bilinçaltını ve kozmik bilinci tartışmıştı. O, yine özgürlük, kesinlik ve otorite sorunlarına da önemli bir yer vermişti. Tüm bu alanlarda, insanın doğasıyla ilgilenenlerle Mevlânâ'nın söyleyeceği çok şey bulunmaktadır.
Yazar, büyük hümanistlerden birinin fikirlerini ve kişiliğini böylesine canlı ve bilimsel bir şekilde ortaya koymak ve aynı zamanda çağdaş düşünceyle ilgili fikirleri de vurgulamakla kültürel hayatımızı zenginleştirmiştir."
Erich Fromm