O konuşmanın ardından derse katılanların sayısı çoğaldı. Konuyu biraz daha açmaya gayret gösterdim. İçlerinden biri kalkıp bana "Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o, Allah'ın nuruyla bakar" hadis-i şerifinin ne anlama geldiğini sordu.
Adamı şöyle tepeden tırnağa bir süzdüm. Bir süre başımı öne eğip sustum. Sonra bana bir hâl oldu ve ardından adamın ne olduğunu çözdüm:
Müslüman ol! Artık Müslüman olma vaktin geldi.
Herkes şaşakalmıştı. Öte yandan genç adam bir Hristiyan olduğunu itiraf etti. Seçkin Müslüman, kalplerin içini görebiliyor mu diye bizzat deneyerek Hz. Peygamber'in (sav) bu sözünün doğruluğunu tecrübe etmek istiyormuş. Bu ders halkasını tavsiye etmişler kendisine. O da halkaya katılarak dersi verene soruyu sormuştu. Sorunun ardından Allah (cc) nuruyla dersi veren hocaya, soruyu soran kişinin kalbini göstermişti. Hristiyan genç tövbe ederek Müslüman oldu.
Kitap elif, lâm, ve mim kitabı olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Aşama aşama Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerinin olgunlaşma evresine giden süreçten bahsediyor. Kitap sadece ilahi aşkı konu edinmiş değil, içersinde beşeri aşka dair güzel cümlelerde mevcut. Tarihi bilgilerin doğruluğu teyide muhtaç olmakla birlikte dönemin siyasi ve sosyal yapısının güzel bir şekilde fotoğrafı çekilmiş. Özellikle aşk, din ve tarih konularını okumaktan haz alan okuyucular tercih edebilir.
Herkese faydalı okumalar...
Tarih,Aşk ve Dinsel düşüncelerin sürükleyici bir şekilde aktarıldığı bir kitap
Bulundukları dönemde ki siyasi olayları ve dini yaşantıları okumaktan keyif aldığımı söylebilirim
Tarih ve din okuyucularına onerebilecegim bir kitap