İnsanların sosyal hayatındaki bütün ahlaksızlığın ve bütün isyanların ana kaynağı iki kelimedir.
Birinci kelime:
''-Ben tok olduktan sonra, başkası açlıktan ölse, bana ne ?''
İkinci kelime:
''-Sen çalış, ben yiyeyim.''
Bu iki kelimeyi de devam ettiren, faizin devam etmesi ve Zekatın terk edilmesidir. Bu dehşetli iki sosyal hastalığı tedavi edecek tek çare, Zekatın sosyal hayatta hayat bulması ve faiz yasağına hürmet edilmesidir.
Abdullah bin Huzâfe’nin arkadaşları yolun bir kesiminde bulundukları sırada ateş yakmışlardı. Onunla hem ısınıyorlar hem de üzerinde yemek pişiriyorlardı.
Abdullah bin Huzâfe, arkadaşlarına:
“-Beni dinlemek, bana itaat etmek sizin üzerinize düşen bir vazife değil midir?” diye sordu.
“-Evet! Seni dinlemek ve sana itaat etmek bizim
Hz. Abbas (r.a)’ın fiziki yapısı ise: Uzun boylu, ak ve nazik tenli, oldukça güzel yüzlü, iki bölük olarak örülmüş saçlı, iri gövdeli, oldukça heybetli ve gür sedalı idi.
Zira Hz.Abbas, gayet gür sesli biri idi. Medine’de seher vakti, Ğabe mevkiindeki hizmetçilerine Sel Dağı’nın tepesinden seslenir ve sekiz millik uzaklıktan sesini onlara duyururdu.