İlk ve orta öğreniminden sonra, 1971 yılında Endüstri Mühendisliği eğitimi gördü. İlmi araştırmalar için gittiği İngiltere'nin Burmas Üniversitesi'nde 1978 yılında Elektrik Mühendisi oldu.
Daha sonra gittiği ABD'nin Dayton Üniversitesi'nde Elektronik Mühendisliği eğitimini tamamlayarak 1990 yılında ülkesine döndü. Ülkesinde yeni yeni gelişen teknik konularda öncülük etti.
Öğrenciliğinden beri davet çalışmalarında aktif rol alan Bilali, çeşitli konferanslar verdi, hutbeler okudu, değişik gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Bir çok radyo ve televizyon programlarına katıldı, programlar düzenledi. Araştırmacı yazar olarak tanındı.
Hasan el Benna'nın açtığı yoldan yürümeye çalıştı, cemaatte aktif görevler aldı. Ülkesinde ıslahı en zor olan alanı seçti ve uyuşturucu bağımlılarını iyileştirme amacıyla "Beşairu'l Hayr" adında bir cemiyetin kuruluşunda bulundu ve aynı cemiyetin başkanı oldu, halen bu görevi yürütmektedir.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak rol almaktadır.
İslami mücadelede, kültür, eğitim, ahlak, davet eğitimi gibi alanlarda çokça kitaplar yazdı. Yazdığı kitaplar; Türkçe, İngilizce, Fransızca, Farsça, Urduca, Malayca dillerine tercüme edildi.
Gördüm ki günahlar kalpleri öldürüyor
Günahları sürdürmek zillet doğuruyor
Günahları terk etmekse kalplere hayat veriyor
Senin için en iyisi nefsine isyan etmektir
Kul, Allah ile ilişkilerini düzeltince, Allah, onunla diğer kulların arasını iyileştirir. Ama onunla Allah arasındaki ilişki çarpık olunca, mutlaka onunla kulların arasındaki ilişki de çarpık olur. Ayrıca bir kişinin gönlünü hoş tutmak bir çok kişinin gönlünü hoş tutmaktan daha kolaydır. Eğer bu gönlü hoş tutarsan, bütün gönüller sana doğru sevgiyle akar. Ama onunla aranı bozduğun zaman, bil ki, bütün gönülleri kırmış, kendinden uzaklaştırmış olursun.
Tanımı
Söz ve fiil olarak ahiretle irtibatlı şeylere karşı etkilenme ve duyarlılık zayıflığı.Göstergeleri
1-İbadetlerde, özellikle namazda huşu azlığı.
2-Katı kalplilik.
3-Kur'an veya vaaz dinlerken etkilenme ve olumlu tepki verme zayıflığı.
4-Ahireti hatırlatan ilim halkalarına katılma eğilimin azlığı.
5-Göz nurunun azalması.
6-Namaz veya Kur'an okumak gibi bir ibadeti kaçırmaktan dolayı vicdan azabı çekmemek.
7-Allah'ın kutsal evini ziyaret etmeyi özlememek.
8-Kur'an okumaya ve kabir ziyaretine ara vermek.
9-Mubahlarda hatta bazı şüpheli şeylerde en geniş anla- mıyla ruhsatçı olmak.
10-Namazın ve hutbenin hızlı bir şekilde kılınıp okunduğu mescitleri aramak.
Herkese hayırlı sabahlar.. Aşağıda ismi yazılı olan eserlerden birini (hangisini talep ederseniz) hediye etmek istiyorum.. Yalnız kitapların alınıp kenara atılmasından, raflarda ölüme mahkum edilmesinden rahatsızlık duyduğum için ufak bir şart ekliyorum; karşılarında yazılı olan zaman içinde bitirme sözü verebilecek olanlar talip olsun lütfen, olağanüstü bir hâl haricinde bitirilmemesi KUL HAKKI olacaktır, bu konuda hassas olunmasını rica ediyorum. Kitaplar elinize ulaştığında süre başlamış olacaktır. Gönlüm her evde Kur'an-i Kerim, Riyazus Salihin ve diğer hadis kitaplarının olmasından yana öncelikle; fakat elinizde varsa seçenek olsun diye faydalı olacağını düşündüğüm başka kitaplar da ekledim. Talip olmak isteyenler yoruma Riyazus Salihin'den bir hadisi sayfası ile beraber yazıp istediği eseri belirterek talip olacağını belirtebilir. Zaman aralığı belirtmiyorum, her ay 5 kişiye olacak şekilde fırsat buldukça yoruma yazanlara göndereceğim inşallah.
(BuradanRiyazusSalihin'eerişirsenizkopyalayapıştıryaparkendahadüzenliolurinşallah:#199202405)
1-
Allah subhanehu ve teâlâ insanı bir hiçken onu nutfeden yaratıp dünyaya getirmiştir. Hayat sürenlerden bir kısmı hareketine devam etmiş, bir kısmı sakin kalmış, canlılardan ziyade kabir ehline yakın olmuşlardır. Bir kısmı Rabb'inin rızası yolunda hareket etmiş bir kısmı da heva ve heveslerinin yolunda Allah'ın gazabına doğru hareket
Bu hayattaki en güçlü ve biz ölünceye kadar peşimizi bırakmayacak olan düşmanımız şüphesiz ki şeytandır. Düşmanımızı tanımalı onun hilelerini, ondan korunma yollarını öğrenmeliyiz. İncelememi ibret alabilmek adına şeytanın sözleriyle bitiriyorum.
"Allah size gerçek bir vaatte bulundu. Müminlere, elçileri vasıtasıyla kurtuluşu ve selameti vaadetti. Hayırlı, sadık ve gerçek bir vaat.. Ben de size vaatte bulundum, ama vaatlerimi tutmadım.Benim sizin üzerinizde bir gücüm yoktu.Ben sadece sizi çağırdım, siz de çağrıma uydunuz. Artık beni kınamayın.Siz kendi nefislerinizi kınayın."
Kitap günlük hayatımızda farkında olmadan
yaptığımız bize hoş gelen şeylerin aslında şeytanın birer oyunu olduğunu çok güzel bir şekilde anlatmış. Allah’ın kabul etmediği ama bizim farkında olmadan yaptığımız bir takım davranışların farkına varmamızı sağlıyor. Unutmayalım en büyük düşmanımız olan şeytan ile baş etmemiz çok zordur çünkü o bizi çok iyi tanıyor ama biz onu tanımıyoruz tam olarak. Bizim de tanımaktan ziyade ondan korunma yollarını aramamız lazım çünkü bizim onunla baş edebilmemiz çok zor. Ondan kaçmamız lazım ona karşı savunma yapmamız lazım. Ve onun şerrinden Allah’a sığınmamız lazım aslında sadece İblisin değil bütün şeytanların hem cin olan hemde insan olan şeytanların şerrinden Allah’a sığınmamız lazım.
Unutmayalım Şeytan kovulmuş manasına gelen bir sıfattır dolayısıyla hem cinler aleminden hemde insanlar aleminden şeytanlar olabilir…