Abdulkadir Bin Abdulaziz

Abdulkadir Bin AbdulazizTağut ve Destekçileri yazarı
Yazar
9.0/10
9 Kişi
31
Okunma
4
Beğeni
2.962
Görüntülenme

Hakkında

Asıl ismi Seyyid İmam Abdulaziz eş-Şerif’tir. Cemaat içindeki lakabı ise Doktor Fazl’dır. Mısır Cihad cemaatinin önde gelen kurucularındandır. Cemaatin lideri 1987’de Peşaver’de yapılan seçimleri kazanan Eymen ez-Zevahiri’dir. Ve bugüne kadar da cemaatin bil fiil liderliğini yapmaktadır. Abdulaziz eş-Şerif 1950 yılında Mısır’ın güneyinde Bani-Suweyf şehrinde doğmuştur. Dr. Fazl adıyla tanınan Abdulkadir bin Abdulaziz 1974’de Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, Kasru-l Ayn Tıp Fakültesi’nde Cerrahlık bölümünde asistanlık yapmış ve burada yüksek lisans diplomasını alır. Enver Sedat’a yapılan suikast sebebiyle 1981 yılında hakkında tutuklama kararı çıkmıştır, ancak Abdulaziz’in yurtdışında olması nedeniyle bu karar infaz edilememiştir. Abdulkadir bin Abdulaziz bu dönemde Peşaver’de Hilalu-l Kuveyt’te hastane müdürü olarak çalışır; 1993 yılında bazı iç baskılar nedeniyle Pakistan’dan ayrılmak zorunda kalır ve Sudan’a döner. 1999 yılında kendisi hiç Arnavutluk’a gitmemesine rağmen Arnavutluklardan dönenler davasında aleyhinde idam kararı verilmiştir. 11 Eylül olaylarından sonra 28 Ekim 2001 yılında son yazdığı “Terör İslamdandır. Kim Onu İnkar Ederse Kafirdir” isimli kitabını bitiremeden Yemen’in başkenti San’a’da tutuklanarak 28 Şubat 2004 yılında Mısır yönetimine iade edilene kadar siyasi tutukluların kaldığı bir hapishanede kalmış, bu dönemde kendisine okuması ve yazması yasaklanmıştır. Abdulaziz önce Filistinli bir bayan ile evlenmiş ve bu evlilikten biri kız olmak üzere beş çocuğu olmuş ve daha sonra da Yemen’li bir bayan ile evlenmiş ve bu evlilikten de bir kız çocuğu olmuştur.
Tam adı:
Şeyh Abdulkadir Bin Abdulaziz, Seyyid İmam Abdulaziz eş-Şerif
Unvan:
Mısırlı Tıp Doktoru, Yazar
Doğum:
Mısır, 1950

Okurlar

4 okur beğendi.
31 okur okudu.
6 okur okuyor.
28 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yoksa insanlar, “iman ettik” dedikten sonra, imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sandılar? (29/Ankebût, 2)
Beşerî kanunlarla yönetilen ülkelerde şer’î hakim yoktur. Beşerî kanunlar riddeti bir suç olarak görmez ve mürtedi cezalandırmaz. Bundan dolayı da bu konuda söylenecek şeylerin ancak Müslümanların şahsi ilişkilerinde bir faydası olabilir. Şahsî ilişkilerde dikkat edilecek konulardan bazıları: Namazda imamlık, nikah, talak, kişi veya mal üzerine velayet, miras, kurban kesme, şahitlikler ve bunun gibi kişinin dininin bilinmesinin etkili olduğu konulardır. Allahu Teala en doğrusunu bilir.
Reklam
Hüccet ikame edilmedikçe kişinin kafir olarak isimlendirilemeyeceğinin bir başka delili de İbn-i Teymiye’nin şu sözünde bahsettiği sahabe icmasıdır: “Hüccet kendisine ulaştıktan sonra, dört farzdan (namaz, zekat, oruç, hac) birisini inkar eden kimse kafirdir. Aynı şekilde, kötülük yapmak, zulüm, yalan söyleme, içki içme gibi haram oluşu mütevatir olarak apaçık bir şekilde bilinen şeylerden herhangi birisinin haramlığını inkar eden kişi de kafirdir. Ancak, İslam’a yeni girmiş birisi veya İslam Şeriatı’nın ulaşmamış olduğu uzak bir yerde yetişen kimse, yahut yanılarak, iman edip salih amel işleyenlerin içkinin haram oluşundan istisna tutulduklarını söyleyen kimse gibi, kendilerine hüccet ulaşmamış olan kimselere gelince, bu gibi kimselere hüccet ikame edilerek istitabe uygulanır. Nitekim Ömer (r.a) bu şekilde hataya düşen kimselere istitabe uygulamıştı. Bu gibi kimseler eğer ısrar ederlerse o zaman kafir olurlar. Bundan önce kafir olduklarına hükmedilmez. Sahabe, Kudame İbn-i Maz’un’un, te’vilinde hataya düştüğü konuda, onun ve arkadaşlarının küfrüne hükmetmemişlerdir.”
Mecmuu’l-Fetâvâ, 7/609-610Kitabı okudu
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Müslüman kafire, kafir de Müslümana varis olamaz.” Kişi için ancak iki din vardır: İslam ya da küfür, yahut iman ya da küfür. Kim Müslüman değil ise kafirdir.
Müttefekun Aleyhi - Bkz: İbn-i Hazm, el-Faslu fi’l-Milel ve’l-Ehvau ve’n-Nihal, 3/276-285Kitabı okudu
Allah’a, Rasulü’ne ve dinine olan hangi düşmanlık, O’nun şeriatının hükümlerini terk etmek ve bu şeriatı küfür kanunlarıyla değiştirmekten daha büyük olabilir ?
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
1172 syf.
·
Puan vermedi
Âsım b. Asâ anlatıyor ; "Bir gece İmâm Ahmed'in yanında kaldım. Su getirdi. Sabah suyu olduğu gibi görünce dedi ki ; Subhânallâh ! Adam ilim taleb ediyor ve gece devâm ettiği bir ibâdeti yok !" Hatîb el-Bağdâdî- el-Câmi'-1/143
El Cami Fi Talebil İlmiş Şerif
El Cami Fi Talebil İlmiş ŞerifAbdulkadir Bin Abdulaziz · Kişisel Yayınlar · 20149 okunma