1981 yılında dünyaya gelen ilahiyatçı, yazar Abdullah İmamoğlu Hollanda doğumludur.
Baba tarafından aslen Karaman, Yollarbaşı Kasabası nüfusuna bağlı, İmamoğulları olarak tanınan ailenin mensubudur. Babası İmam Hatip okuması için 1993 senesinde Türkiye’ye göndermiştir.
Türkiye’ye döndükten sonra Konya Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin Ortaokul ve Lise kısımlarından başarı ile mezun olmuş daha sonra iki sene Rotterdam İslâm Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve kaydını dondurmuş, Rotterdam Zadkin Meslek Yüksek Okulu Optisyenlik Bölümüne yazılmış ve 2005 senesinde Optisyenlik diplomasını alarak mezun olmuştur. Ardından İslam Üniversitesi’ne devam eden İmamoğlu, 2007 senesinde, Sünnet’in İslam Hukukunda Delil Oluşunun Değeri isimli tezini hazırlamış ve Rotterdam İslâm Üniversitesi Hadis Bölümü’nden mezun olmuştur.
2012 senesinde Türkiye’ye kesin dönüş yaparak, Türkiye’nin yanı sıra Hollanda’da bir çok konferansa konuşmacı olarak katılmıştır.
2014 senesinde Köklü Değişim Dergisi’nde Abdullah İmamoğlu ile Tefsir-ul Furkan ismi ile tefsir dersleri vermeye başlayan İmamoğlu, günümüzde her Perşembe günü, saat 20.30’da yoğun katılım ile sohbetlerini sürmektedir.
İyi derecede Flamanca ve İngilizce bilen Abdullah İmamoğlu hoca, evlidir ve bu evliliğinden, bir erkek, iki’de kız evladı vardır.
" İsrailoğulları nebiler tarafından siyaset( idare) ediliyordu. Bir Nebi öldüğünde onu başka bir Nebi takip ediyordu. Artık benden sonra Nebi yoktur. Fakat birçok halife olacaktır." ( Buhari, Müslim )
Mademki siyaset kelimesi " insanların işlerini gütmek, düzenlemek" demektir, öyleyse insanın hayata dair problemlerinin hepsine çözüm üreten İslam dini de siyasi bir dindir.
𒊹︎ Kur’an şifa vadettiği hâlde İslâm ümmeti neden hasta?
𒊹︎ Kur’an Müslümanlara izzeti vadettiği hâlde neden Müslümanlar olarak zillete mahkûm olduk?
𒊹︎ Kur’an diriltmeyi vadederken bizler neden her geçen gün daha fazla yıkılıyoruz?
𒊹︎ Kur’an aydınlığı vadederken neden Batı’nın karanlıklarında yol almaya ve yaşamaya devam ediyoruz?
Neden?
➖Çünkü;
Kitap, batıdaki oryantalistlerin ve İslam aleminde alim diye bilinen şahısların sünneti tahrif edip Müslümanların hayatlarından çıkarmak için yaptıkları çalışmaları anlatıyor. Bir Müslümanın sünnete nasıl bakması gerektiği hakkında fikir veriyor.
İslamiyetin diğer dinlerden en büyük farkı siyasi bir yapıyı da temsil etmesidir. Peygamber asm.'ın başkanlık ederek bu idareyi yönlendirmesidir. İşin ilginç yanı bu kadar siyasi bir dinin siyasi yönetim şekli olarak net bir ifade bırakmayıp, metodu takipçilerine bırakması desek yanlış olmaz.
Kitap siyasi davranış konusunu doldurma adına
Her Müslümanım diyen insanın okuması gereken bir kitap. Müslümanların neyi savunması gerektiğini süper bir şekilde ortaya konulmuş... Allah okuduktan sonra farkındalık nasip etsin hepimize...