''Kendi elinde tüfek, karşı tarafın elinde oklar ve kılıçlar varken hiçbir şeyi güzellikle istemezler. Avrupalılar, elinde kaynağı olan devletlere gider; orayı işgal ederler. Tüm madenleri, kaynakları hiçbir ücret ödemeden hatta oranın halkını çalıştırarak kendi ülkelerine getirirler. Bunlar olurken Amerika'da ise bizzat sömürülen insanlar götürülüp köle olarak çalıştırılmaya başlanmıştır. Ücretsiz hammadde, ücretsiz işçilik ve korkunç bir makineleşme ile birleşince dünyanın en zengin ve güçlü devleti de kurulmuş olur.''
Breuning: “Hayatta kalmak için tasarlandık, sürekli iyi hissetmek için değil” der. İnsanlar sürekli mutsuz olmaktan dert yansa da, en büyük tehdit sürekli mutlu olmak olurdu. Eylemlerimiz, bir şeyleri değiştirmek istediğimizde yaşanır.
...
Ayrıca mitoloji, tarih, toplumsal inançlar da rassallığın yanlış yorumlanması ile şekillenir. Yıldırımların ne zaman düşeceğini anlamayan toplumlar "Yıldırım tanrısı" icat etmiş, bilinçli bir şekilde yıldırım gönderen bir zihin atfetmişlerdir. Chris Paley şöyle der: "Bir şeye zihin atfetmek, anlamadığımız şeyleri anlamak için kullandığımız bir yol."
internetin, televizyonun, kütüphanelerin olmadığı bir çağda; şehirler arası gezip ilginç şeyler anlatmak bir meslekti. Eyüp Çoraklı'dan, bu kişilere "rapsodi" dendiğini öğreniyoruz.
Harari şu tespiti yapar: " Lüksler zamanla ihtiyaç hâline gelir ve yeni zorunluklar ortaya çıkarır. İnsanlar belli bir lükse alıştıklarında bir süre sonra onu kanıksarlar. Onu yaşamlarında hep bulundururlar ve bir süre sonra onsuz yaşayamaz hâle gelirler."
Sayfa 201 - Nazlı Kitapçılık ve YayıncılıkKitabı okudu
"Okul tarafından öğretilen neredeyse hiçbir şey tam ve doğru değildir. Konular öğretmenin anlatabileceği, öğrencinin anlayabileceği, sınav yapılabilecek, not verilebilecek ve bunlar denetlenebilecek şekle getirilmiştir."
"Sadece psikologların değil, şirketlerin de bildiği bir şey var: 'psikolojik açlık.' Beynin çok kolay manipüle edilebilirliğinin üstüne bir de ürünlerin tasarımı için beynin zevk bölgelerinin, ideal mutluluk eşiğinin, bir sonraki ürünü aldıracak ya da ilk tüketimde bağımlılık yaratacak detaylarının araştırıldığı bir çağdayız. Beynimiz için bazı şeylerin 'uyaran' etki gösterdiği şirketlerce de biliniyor."
Sayfa 221 - Nazlı Kitapçılık ve YayıncılıkKitabı okudu
"Beyin beden kütlesinin yaklaşık yüzde 2'sini kaplasa da, kandaki glikozun yüzde 75'ini tüketir. Kandaki glikoz seviyesini yükseltmenin idari işlemleri iyileştirdiği, kısa süreli hafızayı güçlendirdiği ve tepki süresini kısalttığı görülmektedir."
Sayfa 204 - Nazlı Kitapçılık ve YayıncılıkKitabı okudu