Abdurrahman Cerrahoğlu

Abdurrahman CerrahoğluŞeyh Bedreddin Meselesi yazarı
Yazar
Çevirmen
0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
574
Görüntülenme

Hakkında

Tam adı:
Kerim Sadi-A. Cerrahoğlu
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
1900
Ölüm:
12 Ağustos 1977

Okurlar

2 okur okudu.
1 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İki üssül'esas var: biri Kuranı Kerim, Allahın Kelam ehl-i imanın kanun-u esasileridir. Diğeri de herkesin akıl ve karihasıdır.
Sayfa 21 - Çiğ Yayınları
Reklam
İşte, Osmanlıların ilk devrinde, Bedreddin, islam dininin karşılaştığı bu tehlikeyi gören ve yüreği sızlayan ulu bir düşünürdür; ve Osmanlı inkilâbının ilk yol göstericisi o' dur. Onun adı Osmanlının İnkilâbını hazırlayan militanlar defterinin başında gelir...
Sayfa 24 - Çığ Yayınları
«Allah dünyayı yaratmış, insanlara bahşetmiştir. Servet ve mahsulat-ı arziye cümlenin müşterek hakkıdır. insanlar müsavidir. Birinin servet cem ve idharile diğerlerinin ekmeğe bile muhtaç kalmaları maksud-u ilahiye münafidir. Yalnız nikahlı kadınlardan başka dünyada her şey müşterek olmalı. Allah kanunlar vaz'etmiş. Onlardan istifade için de akıl ve iz'an vermiştir. Kendi aklının muhiti dairesinde herkes evamir-i ilahiyeyi kabul eder. Birinin muhiti, itikadı diğerininkine benzememek iddiasile icbar icrası emir ve maksad-ı ilahiye münafidir. Çünkü fikir ve vicdan bir aheng-i tabiat mahsulüdür. Cebrin tesirinden masundur. Bunun için islam, hristiyan, musevi, mecusi hep Allah kuludur, birdir, kardeştir. Beyinlerinde muhabbet ve uhuvvet şarttir. ihtilat ve muhabbetleri sayesinde hak batila galebe eder. Matlub-u esasi gürültüsüz kendiliğinden hasıl olur. Hükumet ise zulüm ve tegallüp mahsulüdür. Onun tecavüzlerini hoş görmek, maksud-u Halika münafi emirlerine itat etmek caiz değildir. Heyet-i idare Zaman-ı Saadet de olduğu gibi millet tarafından intihap olunmalı. Saray, saltanat, muharebe, asker hep zulümdür. Tekkeler, dervişler, ulema onlar da zulüm ve tegallüp eserleridir. Herkes hürriyet-i tamme üzere fikir ve meslek-i zatide bulunmalı. Komşusunun meslek ve mezhebine hörmet etmeli... »
Murat Bey'e göre, Bedreddin'in fikirleri, Osmanlı sosyetesinde, pek derin izler bırakıyordu. Çünkü, halk yığınları zulüm altında inlemekteydi. Müslüman olmayan unsurun hiç bir imtiyazı olmadığı gibi, islam unsuru da eşitlikten mahrumdu. Yüksek Devlet makamları ise, muayyen bir aristokratik kümenin eline geçmiş bulunuyordu.
Börklüce Mustafa'nın « tarikat» neler va'dediyordu? Halka tam bir özgürlük ve eşit haklar verilecek; mal ve mülkte ortaklık kurulacak; bütün dinler ve mezhepler birleştirilecekti.
Sayfa 32 - Çiğ Yayınları
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok