Lisans: İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü, 1974.
Doktora: Ebû Amr ed-Dânî, Hayatı, Eserleri ve Câmiu'l-Beyân,
Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa, 1983.
"Şüphesiz, Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler."
Fâtır 35/29.
∙
Peygamberimiz, parmaklarını birbirine geçirip sımsıkı kilitleyerek şöyle buyurdu:
"Müminler birbirine karşı duvar gibidir, birbirini sımsıkı tutarlar."
[Buhârî, Salât, 88]
insanlara doğru yolu göstermek, onları uyarmak ve mânen aydınlatmak demektir. Bu yolda başarılı olabilmenin de bir takım şartları ve kuralları vardır. Bunları bilmeden, irşad tekniklerini öğrenmeden yola çıkmak, başarısızlığı önceden kabullenmek demektir.
Hitabet ve İrşadAbdurrahman Çetin · Emin Yayınları · 200814 okunma
Müslümanlar Kur'ân-ı Kerîm'i korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki Kur'ân okumak dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu gelişigüzel bir okuyuş değil usûlüne uygun bir okuyuştur.
Yüce Allah Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş tane tane kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kur'ân'ı kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîd'dir. Bu bakımdan tecvîd bir fantezi ve lüks değildir; Kur'ân'ın Allah tarafından indirildiği şekilde okunmasını sağlayan bir ilim ve sanattır.
Tecvîdin ilmî ve amelî iki yönü vardır. Tecvîdin ilmî (teorik) yönünü bilmeden -kulaktan dolma şekliyle- Kur'ân okumak mümkün ise de asıl ve ideal olanı tecvîd bilerek okumaktır.
İşte bazı İlahiyat Fakültelerinde ders kitabı olarak da okutulan bu eser bu hedefe varmak isteyenlere yardımcı olmak maksadıyla hazırlanmıştır.
Eserde klâsik tecvîd konularının yanında Kur'ân kıraatıyla ilgili daha pek çok konuya da yer verilmiştir.
Kesinlik faydasını görürsünüz, her evde olması gereken bir eser.
Yaratılış itibariyle en şerefli varlıktır insanoğlu.Ve ibadet; bize sayısız nimetler bahşeden Yüce Allah'a bir nevî vefa borcumuzdur.Çünkü buna Allah'ın değil, insanın ihtiyacı vardır.