Lise artık bitiyordu. Anna, Elise, Tate ve arkadaşları tatil için Aruba'ya gidiyorlar. Gençler, partiler, eğlenceler derken bir gün Elise vahşi bir şekilde cinayete kurban gidiyor ve Anna kendisini yabancı bir ülke de arkadaşları tarafından dışlanmış olarak hapishanede buluyor.
Öncelikle söylemem gerekiyor ki kitap müthişti. Dolu dolu ilerleyen, Sizi ters köşe yapan, zaman zaman gerilmenize, zaman zaman sinirlenmenize neden olup sizin bile istan edesinizin geleceği bir kitaptı. Spoiler vermemek için çok bahsedemiyorum ama okuyunca anlayacaksınız ne demek istediğimi.
Bol bol zaman geçişleri vardı. Geçmişe dönmeler, günümüz iç içeydi. geçmişi okurken sonraki bölüm şimdiki zamana geçiyor, geçmişi merak ediyorum nedeeeeeeenn diye isyanlardayım sonrada şimdiki zamandaki olayları merak ediyorum. O derece benim hoşuma gitti düşünün. Kitap Anna'nın agzından yazılmış o yüzden duygularını, his etiklerini, düşüncelerini direkt okuyabiliyorsunuz. Kitapta siyah sayfalar mevcut bu sayfalarda da sorgulamaları, duruşmaları, olayla ilgili tv showlarını okuyoruz. Bu kısımları biraz Bu Bizim Hikayemiz'in tasarımına benzettim hatta aynısıydı. Onda da bu şekilde siyah sayfalarda benzer bölümler vardı.
Çokta uzatmadan; bence kitaba mutlaka şans verin.