Savaşlar hep olacak, dünyada barış hiç olmayacak. Çünkü en başından kaybediyoruz. Daha iki kişi birbirini sevmeyi beceremiyorken, milyarlarca insanın barışması büyük bir hayal olarak kalacak.
Artık bizi ayakta tutan tek şey ölüm. Ona da çare bulurlarsa hepten çıkarız insanlıktan. Yaşamayı bir tat meselesi olmaktan ayırır, iyice tamahkar olur gideriz.
Uyumsuz Bir Zihnin Not Defteri , Achilles Valentin'in denemelerinden oluşuyor. İlk kitabı romandı. Açıkçası ben yine roman bekliyordum ama bu kitabı da çok sevdim. Zaten yazdıklarını okumayı seviyorum. Elimin altında istediğim zaman açıp okuyabileceğim yazıları var artık.
Kusura bakmayın çok nesnel birşey yazamayacağım kitap hakkında. Çünkü Achilles Valentin gerçekten sevdiğim bir yazar. Kitabı çok beklediğimi ne zaman O'na dile getirsem , " Umarım beklediğinize değer" ya da "Umarım hayal kırıklığına uğramazsınız" dedi. Nasıl değmesin , nasıl hayal kırıklığına uğrayayım? Çok güzel olmuş.
Umarım siz de okursunuz ve benim anlatamadıklarıma şahit olursunuz.
PS : Achilles Valentin'e pesimist diyen sevimli arkadaşım senin pesimist dediğin alıntılar benim için realistti :))) Ve tekrar ediyorum tüm suç benim. O kitabı yazdı, kitabın içinden alıntıları ben paylaştım. Bu da sana özel bir alıntı olsun Achilles Valentin ve benden : " Öyle Kocaman bir yüreğim yok benim. Küçüktür kalbim, yumruğum kadardır ki; ellerim de küçüktür benim. Her daim acı ateşle yıkanan kalbim yorgun düşüyor en ufak karanlıkta"
Romanımız kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabın aksine - ne kadar bol karakter olursa olsun - olaylar aslında aynı kişilerin etrafında dönüyor. Kitabımıza nesiller çoğalırken doğal olarak eklenen yeni isimler de var. Yeni karakterlerden üçü göze çarpıyor. İştar, Lilith ve Auva. Diğer karakterler hakkında bir şey söylemek istemiyorum ama İştar hakkında bir şeyler söylemeden geçemeyeceğim. İştar'ı çok sevdiğimden değil. Tam aksine sinir olduğumdan. Mezopotamya mitolojisini okuyanlar az çok aşinadır bu isme. İştar, aşk ve cinsellik tanrıçasıdır. Meyhanelerin ve fahişelerin koruyucusu olarak da bilinir. Achilles Valentin bu karakterin adını oradan verdi sanırım. Bana bolca Carmen'i hatırlatıp, adını aldığı tanrıçanın hakkını layığıyla verdi.
Kitabın dili çok akıcı. Bir çırpıda okunuyor. Ve sizi içine öyle bir çekiyor ki , vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bir de bakmışsınız ki kitap bitmiş. Bazı yerlerde yazım hataları vardı ama o da nazar boncuğu olsun kitabımızın. Bol sürprizli bir kitap olmuş. Ve ben gerçekten beğendim. Nacizene tavsiyemdir efendim. Okuyun, okutturun. :)
Öncelikle ilk fantastik okumam olduğunu belirtmeliyim. 3-5 yazım yanlışı dışında bazı olayların (genel olarak olaydan kastım karakter ölümleri) oldu bittiye getirildiğini düşünüyorum ama dediğim gibi ilk fantastik okumam olduğu için normalde fantastik kitaplarda olay akışının bir farkı var mı ya da olmalı mı bilmiyorum. Bunların dışında kitabı gayet akıcı buldum. +18 sahnelerin bulunduğunu da belirtmek isterim.
Kayıp Çağ 1Achilles Valentin · Sola Yayıncılık · 201717 okunma