Toda'ların tanrısı Uen, Mukurti dağının tepesinde oturmaktadır. Efsaneye göre, ilk manda sürüsünü, otu süt haline getiren bu şaşılacak hayvanları topraktan Uen çıkarmıştır. Ama tanrı mandaları Toda'lara hizmet etsinler diye dünya yüzüne getirmemiş, tam tersine insanları mandalara hizmet etmesini istemiş. Gerçekten Toda'ların inanışlarına göre, dünya yaratıldığı zaman, tanrı Uen dağda çok geniş bir delik açmış, bu delikten bin altı yüz manda çıkmış. Toda kabilesine bağlı ilk insan da, son mandanın kuyruğuna sıkı sıkı yapışmış durumda dünyaya gelmiş. Toda'lar tanrılarının sürülerine sakınarak bakarlar, Üzerlerine titrerler. Onların en büyük uğraşları, hayatta tek amaçları budur.
İmparator Fu-hi'nin yani gök tanrısının öz oğlu olan ve önünde buhurdanlar tüten bu Tıp tanrısına dua etmeğe gelen insanlar, ondan iki şey isterler: İlaç ve Tabut... Evet, sadece iki şey: Hayat ve Ölüm isterler.
Şango Yoruba'ların gök gürültüsü tanrısıdır. Hırsızlık ve kötülük yapanlar suçlandırılacağı zaman, bu tanrı hatırlanır. Evine yıldırım rastlayan biri, bu tanrının gazabına uğramış olarak kabul edildiğinden, sihirbazlara ağır para cezası ödemeğe zorlanır.
Adaları, gezegenleri ve adalar halkını dünyaya getirirken harcadığı çaba yüzünden Tangarca’nın döktüğü terler denize karışmış ve sular tuzlanmış. Bununla beraber, dünyanın yaradılışı tesadüfle olmamış, tanrı oltayla balık avlıyormuş, oltasına ağırca birşey takılmış, yukarı çekmiş, bu dünya imiş, ama tam o sırada olta kopmuş ve dünya, parçalanarak adalar halinde etrafa dağılmış.
Bu tanrı elindeki oltayla denizlerin diplerindeki adaları avlayarak suların üzerine çıkarıp insanlara armağan etti; güneşi kementle ya kalayıp dönüşünün hızını azaltarak günleri uzattı; ateşi çalıp insanlara verdi; ama günün birinde de ölümü yenmeyi aklına koydu. Ölüm tanrıçasının koynuna girdi, ama ne ölümü yenebildi, ne de kendini kurtarabildi: Ölüm onun canını aldı.