1961 yılında Ankara'da doğdu. Aslen Kastamonu-Taşköprü’lü. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü mezunu. Mezun olduktan sonra kısa süreliğine kamu görevinde bulundu. Ardından basın-yayın sektörüne geçti. Yeni Forum, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Gündüz, Hergün, Büyük Kurultay, Yeni Orkun dergi ve gazetelerde yazarlık, editörlük ve yöneticilik yaptı. Eğitim, psikoloji, sinema, kültür-sanat ve dış politika konularında araştırma, inceleme yazıları, röportajları ve makaleleri yayınlandı. Evli ve iki çocuk babası.
İlk etapta kalın olduğu için zor okunur düşüncesine kapılabilirsiniz.Ancak daha ilk sayfalardan itibaren gerek tasvirleri,gerek olay kurgusu ve gerekse yazarın kendine has üslubu sizi romanın içine çekiyor.Ve bir daha da bırakmıyor.Ha öyle aksiyon,macera veya hareket anlamında değil.Yazarın olayları anlatış tarzındaki hassasiyet takdire şayan.Teşekkürler Adnan Bey.
Elma ve Bıçak, bir 12 Eylül romanıdır… Yaşanmış ve yaşanması muhtemel olayların yine gerçek ve hayali kişiler eşliğinde dile getirildiği bir romandır Elma ve Bıçak… Öncesiyle ve sonrasıyla, yakın tarihimize silinmeyecek bir damga vuran 12 Eylül darbesinin nasıl planlandığını, kurgulandığını ve yapıldığını; bir yıl önce yapılması düşünülen ama şartların olgunlaşması adına bir yıl sonrasına bırakılan ve terörü önleme adına gerçekleştirilen 12 Eylül darbesinin, bizzat kendisinin cezaevlerinde nasıl bir terör fırtınası estirdiğini gözler önüne seriyor Elma ve Bıçak… Her şeye ve her zorluğa rağmen, Aşk’ın ideolojiler üstü ve kaçınılmaz olduğunu anlatıyor Elma ve Bıçak
Roman iki bölümden oluşuyor.
Birnci bölümün başlığı elma. Bu bölüm dönemin 1.ordu komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel ‘in “Biz darbeyi bir yıl önce planlamıştık ama şartların (elmaların)olgunlaşmasını bekledik sözüyle başlıyor.
Kitabı bir çırpıda okudum. Duygu yüklü bir roman.12 Eylül öncesi bir yolculuğa çıkarıyor sizi. Roman insani bir damar üzerinden ilerliyor. Romanın kahramanlarının çoğu gerçek kişiler. Romanın iki ana kahramanı iki amcaoğlu Ömer ve Osman. Edebiyat Öğretmeni Sevda, Gazeteci Nedret NEŞE. Polis memuru Mustafa, Almanya’ya kaçan Ersagun. Avukat Galip ağabey. Eğitimli İsmail. Mevki Hastanesi’nin binbaşı rütbeli doktoru. Romanın başlıca kahramanları.
İkinci bölüm “BIÇAK” daha ziyade o dönemde Mamak Cezaevi ekseninde yaşanan işkence ve ölümleri dile getiriyor. Askerlerin sudan sebeplerle dövüp ölümüne neden oldukları Bekir BAĞ bunlardan biri. Dönemin Mamak’ı bir ölüm ve işkence kampı. Mamak cehenneminde yitirilen Hüseyin KURUMAHMUTOĞLU keşke kitapta yer alsaydı dedim. Edebiyat öğretmeni Sevda ile gazeteci Nedret NEŞE’nin aşkı kitabı daha da sürükleyici bir hale getiriyor. Romanın son sayfalarına doğru kahramanlar arasına Muhsin başkanda katılıyor.
İdris Aydın