8.0/10
44 People
147
Reads
11
Likes
3,119
Views

Agah Özgüç Quotes

You can find Agah Özgüç quotes, Agah Özgüç book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Türk sinemasında ilk öpüşen kadın oyuncu, yabancı uyrukludur, yani Madam Kalitea'dır. Kaldı ki 1923 yılından önce Osmanlı ahlak anlayışına göre, Müslüman kadınların değil filmlerde öpüşmeleri, sahneye çıkmaları bile yasaklanmıştır.
yurt dışında çekilen bir Türk filmi olan "Otobüs", ülkemiz sinemasında gösterime girdiğinde yoğun bir ilgiyle karşılanır. Filmin yönetmeni Tunç Okan'dır. Yurt dışına yerleşmeden önce bir sinema dergisi (Ses) yarışması aracılığıyla oyunculuğa başlayıp uzun bir çalışma döneminden sonra film çalışmalarına ara vermiştir. Gerçek mesleği dişçi olan Okan, bir düzine salon ve polisiye türü filmde oynamasına karşılık oyunculuğunu kanıtlayamamış bir jönprömiyedir. Yurt dışına çıktıktan sonra kendi imkânlarıyla yönettiği ve dış göç üzerine kurulan, ilginç bir öyküyü başarıyla sinemalaştırması gerçekten şaşırtıcıdır. Yurt dışında çeşitli ödüller kazanan "Otobüs", bir "ilk film denemesi" olmasına karşılık, yenilikçi bir tavrın getirdiği aşamalardan biridir kuşkusuz.
Reklam
1970 yılının başlangıa "ulusal sinema" tartışmalarının ardından yeni bir düşünce akımını getirecektir. Yücel Çakmaklı'nın yönettiği "Birleşen Yollar", "milli sinema" ya da "İslami sinema" akımının öncüsü olarak dikkati çeker. Sinema eleştirileri yapan Yücel Çakmaklı (1937) Yeşilçam'da bir sü re asistan olarak çalıştıktan sonra yönetmenliğe başlar. Geliştirdiği düşünce yapısı aynı akımın diğer temsilcileri arasında bazı tartışmalara yol açıp, kimi yandaşlarıyla uzlaşmazlığa düşerse de Çakmaklı, "Çile" (1972) "Zehra" (1972) ve "Oğlum Osman" (1973) gibi "milli sinema" üzerine temellendi rilmiş filmlerle "İslami sinema hareketi'ni sürdürür. Çünkü, Yücel Çakmaklı bu akımın sinemadaki kuramcısıdır.
1965 yılının dinsel ağırlıklı "hazretli filmler modası", Nuri Akına'nın "Hazreti Yusuf'un Hayatı"yla başlar. Akıncı (1924-1977) sıradan bir piyasa yönetmenidir. Başrolünü Yu suf Sezgin'in oynadığı film tüm Anadolu bölgelerinde bek lenmedik ticari bir başarı sağlar. Daha önceki yıllarda da belli süreler içinde bu tür filmler çevrilmiştir, ama hiçbiri Akıncı'nın elde ettiği ticari başarıya ulaşamadığı gibi böyle bir modayı gerçekleştiremez. "Hak Yolunda Hazreti Yahya" (Muharrem Gürses), "Hazreti Eyübün Sabn" (Asaf Tengiz), "Hazreti Ayşe" (Nuri Akina) bu modanın öteki filmleridir. Ve tümü de dinselliği sömüren, özellikle de Anadolu seyircisi nin duygularıyla oynayan filmler olmaktan öteye geçemez.
Sayfa 41
Gerçek bir lider ♡∞
Atatürk, bir gün Halide Edip Hanımı çağırmış Çankaya'ya. Ona demiş ki: İstiklal Harbi bitmiştir. Her harp başlar ve biter. Ama önemli olan, biten harbin yaralarını mümkün olduğu kadar çabuk sarmak ve hayatı normal akışına sevk etmektir. Bunun için kitlelerin heyecanını ayakta tutmak mecburidir. Yine bunun için romanlar, hikâyeler, piyesler yazılmalı, filmler çevrilmelidir. Senin o "Ateşten Gömlek" romanın var. İşte onun filmi yapılmalı. Halkımız neler çektiğini hiç unutmamalı, hep bilmeli ki, bugünün kıymetini takdir etmeli. "Ateşten Gömlek" filminde mutlaka Türk kadınları rol almalı ve oynamalı...
Atatürk devrimleriyle Türkiye, Batı'ya açılmış, "çağdaş uygarlık" düzeyini hedef seçmişti. Cumhuriyet öncesi Türkiyesi'nde Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkması, beyaz perdede görünmeleri yasaktı. Büyük bir çoğunluğa göre, film izlemenin bile "günah" sayıldığı dönemlerde kadın oyuncular ülkemize çeşitli nedenlerle yerleşmiş azınlıklardan seçiliyordu. Ama yine de tüm bu yasaklara karşı çıkıp, sanat uğruna savaş veren Türk kadınları vardı.
Reklam
137 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.